items per Page |
|
Table of Content |
Kedi Ofisi (I) |
Kedi Ofisi (II) |
Kedi Ofisi (III) |
Kedi Ofisi (IV) |
Kedi Ofisi (V) |
Kedi Ofisi (VI) |
Kedi Ofisi (VII) |
Kedi Ofisi (VIII) |
Kedi Ofisi (I)

![]() | Name | Kedi Ofisi (I) |
Type (Ingame) | Görev Eşyası | |
Family | Kedi Ofisi | |
Rarity | ![]() ![]() ![]() | |
Description | Bir gün gizemli Kedi Ofisi, kapıcı Perroux'ya bir davetiye gönderiyor... Onu ne tür maceralar bekliyor acaba? |
Sıradan bir öğleden sonrasıydı. Perroux uzunca esneyip gözlerini ovuştururken aniden çiçek bahçesinin içinde sessizce duran altın davetiyeyi gördü. Güneş ışığı davetiyenin zarfını aydınlattı. Zarfın üzerindeki "Mösyö Perroux'ya" yazısı, etrafa saçılmış Moralardan bile daha parlak bir ışık yayıyordu. Gözleri büyüdü. Alçak gönüllü bir kapı görevlisiydi kendisi, Efendisinin kapısına gelen her ziyaretçiyi saygılı bir tutumla "Mösyö" ya da "Madam" diyerek selamlardı. Hayatında ilk kez biri ona bu kadar kibar bir şekilde "Mösyö Perroux" diye hitap ediyordu. Bunu buraya kim bırakmış olabilirdi? Üstelik hiç dikkatini de çekmemişti! Gözlerini birkaç defa kırptı ve bunun bir ışık oyunu olmadığından defalarca kez emin olduktan sonra davetiyeyi açtı... "Bize ikram ettiğiniz enfis yemekler için size içtenlikle teşekkür ederiz. Ayrıca ziyaretinizle bizi onurlandırmanızı ümüt ediyoruz. - Saygılarımızla, Kedi Ofisi" Eğri büğrü yazılar tüy kalemlerin en kabasıyla yazılmış gibi görünüyordu ve davetiyenin altın rengi zarfına hiç yakışmıyordu. Kedi Ofisi mi? İçinde "Kedi" kelimesi geçen bir ofis mi varmış? Kediler tarafından kurulmuş bir büro olamaz, değil mi? Perroux sık sık yemek artıklarıyla sokak kedilerini beslerdi. "Pisi pisi, pisi pisi" der demez kediler hemen ona doğru koşardı. Ancak ortada yemek yoksa kediler, çağıran Perroux dahi olsa son derece dikkatli davranırlardı. Perroux bunları düşünürken davetiyenin arka yüzünü çevirdi. "Ofisimizin konumunu bilmiyor olabilirsiniz... Kuzey rüzgarının on ikinci sapağına geldiğinizde balık pullarını takip edin, ardından sıra sıra dizilmiş arabaları görceksiniz. Çamlar on defa çaldıktan sonra geriye sadece bir tane araba kalcak. O arabanın altındaki gölgelere atlayın... Sizi orda bekleyeceğiz..." Buluşma zamanını ve yerini bu şekilde anlatmak... Bu... Abuk subuk bir büyü falan mıydı? Birileri onunla kafa mı buluyordu? Ancak mektuptaki yazım hatalarına ve balık pullarına gösterilen özel ilgiye bakınca bu mektup gerçekten bir kedi tarafından yazılmış gibi duruyordu. Tabii ki bu, kedilerin yazı yazabildiği ve kendi ofislerini açabildiği bir dünya için söz konusu olabilirdi. Kuzey rüzgarı... Balık pulları... Arabalar... Tabii ya! Balıkçılar gündüzleri onun bulunduğu yerin on iki blok güneyinde tezgahlarını kuruyorlardı, ayrıca çöp toplama arabaları her akşam saat onda gelip orada beklemiyorlar mıydı? Şehirde tüm gün boyunca atılan devasa miktardaki çöpü toplayıp şehrin dışına atıyorlar, saat on iki olunca da "şıp" diye geri geliyorlardı. Evet, bu kesinlikle kedilerin sihirli dili olmalıydı! Bunu ancak Perroux gibi, kedileri anladığı kadar şehri de anlayan ve şehri anladığı kadar şehrin kedilerini de anlayan biri çözebilirdi. Perroux'nun kalbi atmaya başladı, çünkü bu sırrı ondan başka bilen yoktu. "Vardiya saati geldiğinde acele et! Kedilerle bir randevum var." |
Kedi Ofisi (II)

![]() | Name | Kedi Ofisi (II) |
Type (Ingame) | Görev Eşyası | |
Family | Kedi Ofisi | |
Rarity | ![]() ![]() ![]() | |
Description | Kedice büyüyü çözen Perroux, ofisin girişini buluyor ve birden "aşağıdaki gölgelere atlıyor"... Peki ya sonra? |
"Geldiniz demek! Lütfen buyurun, oturun." Kediler çok mutluydu. "Evet! Ofisinizi bulmak hiç de kolay olmadı." O gece Perroux davetiyede yazan yönlendirmeleri takip ederek adresi aramıştı. Çöp arabaları arasında hep aynı yerde duran, tekerleği kırık bir arabaya denk geldi. Perroux arabanın altında gölgelerle iç içe geçmiş, içinden zayıf bir ışık ve belli belirsiz sesler gelen karanlık bir delik buldu. Aşağı inen bir döner merdiven de vardı. İşte son derece iyi gizlenmiş olan Kedi Ofisi burasıydı. "Sokak kedilerinin doğası böyledir, anlayışınızı rica ediyoruz." Kaplan gibi çizgileri olan kedi, altın rengi gözlerini kıstı. Mütevazı bir şekilde konuşuyordu ama kuyruğunu gururla havaya dikmişti. Perroux onu hemen tanıdı. Bu kedi sürekli Efendinin penceresinin pervazında ağır ağır kuyruğunu sallayan kediydi. Diğer kedileri ise pek tanımıyordu. Kaplan çizgili tekir, kedileri teker teker tanıttı: Bu tekir Patron Kedi'ydi. Kolu dövmeyle kaplı olan soldaki kedinin adı Tetikçi'ydi. Sağdaki patiska oldukça zekiydi. Perroux'ya yazılan mektup tüm kedilerden alınan tüylerle yapılmış bir fırçayla bu patiska tarafından yazılmıştı. "Şuradaki de odun kedisi. Biraz çirkin ve pistir, üstelik bazı yerlerinde tüy yoktur ama onu sakın hafife alayım deme!" Şehirdeki kedilerin canını sıkan sorunları çözen Kedi Ofisi işte bu kedilerden oluşuyordu. "Peki Kedi Ofisi ne gibi sorunları çözdü?" Perroux merakla sordu. Tekirin kuyruğu sola seğirdi ve kolu dövmeli kedi öne çıktı. "Buradaki kaslı kedi benim, anladın? Bana dövmeli derler. Patronumuz horultukoparan bana görev verir, ben de hallederim, anladın? Patron kedi büyük, lüks bir otel açtı, tamam mı? İnsan otellerinden eksik kalır yanı yok. İlk açıldığında müşteriler akın etti." Kedilerin bile lüks oteli varmış! Perroux neredeyse defterine uzanıp bunları not edecekti. Perroux bile kapının önünden geçip içeri imrenerek bakmakla yetiniyordu. İçindeki his tıpkı... Bir çocuğun yerden bir şeker ambalajı alıp onu yalamaktan kendini alıkoyamaması gibiydi. "Ama patronun horultusu öyle güçlüydü ki müşteriler bırak uyumayı gözlerini bile kırpamadılar! İşler tepetaklak oldu, anladın? Sonra bir gün bir fare kolonisi otele dadanıp müşterilerin eşyalarını kemirmeye başlamasın mı? Ama patron kahraman gibi ortaya çıkıp onlara günlerini gösterdi. Ondan sonra müşteriler patronun horlamasını her duyduklarında huzurlu hissettiler, hatta 'akıllı kedi, uslu kedi' demeye bile başladılar. Ama işte o otelde önceden fare mare yoktu. Ben tek başıma geceleri sürekli onların peşinden koşup yakalıyor ve geri getiriyordum, sonra tekrar yakalıyordum. Çaktın mı köfteyi?" |
Kedi Ofisi (III)

![]() | Name | Kedi Ofisi (III) |
Type (Ingame) | Görev Eşyası | |
Family | Kedi Ofisi | |
Rarity | ![]() ![]() ![]() | |
Description | Bir kolu dövmelerle kaplı kedi, sürekli horlayan kedi patronunun verdiği görevi tamamladı. Peki ya diğeri ne yaptı? Perroux'nun merakı dinmedi... |
Dövmeli kedi hikayesini bitirince tekirin kuyruğu sağa seğirdi. Patiska zarifçe öne çıktı ve başıyla selam verdi. "Ne derler bilirsiniz, kedilerin arasında bile tembel tenekeler vardır, miyav. Şehir kapılarının dışındaki tembel teneke, bize fare sorununu kalıcı olarak çözmek için bir fare yakalama yöntemi aradığını iletti, miyav. Verdiğim talimatlar doğrultusunda, bu tembel arkadaşımız evinin üzerindeki 'Kedi Evi' tabelasını 'Fare Dinlenme Noktası' şeklinde değiştirdi, miyav. O günden itibaren, kemirgenler ne zaman şehre girseler, dost canlısı bir sesin onlara 'Fareler, sıçanlar, şimdi siz yolda yorulmuşsunuzdur. Gelin, minik ayaklarınızı dinlendirip biraz yağ sürün!' ya da 'Fareler, sıçanlar, üzerinizdeki keskin aletleri bir kenara bırakın ve rahatça ovulmanın keyfini çıkarın!' dediğini duymaya başladılar, miyav. Daha sonra fareler kendilerini tuzla ovmaya, vücutlarına masaj yağı sürmeye ve 'Sıcak Duş' yazan sıcak suya girmek için sıra oluşturmaya başladılar, miyav. Böylece, doğrudan tembel arkadaşımızın ağzına düşmüş oldular!" Perroux kahkahasını tutamayarak kısaca kıkırdadı. "Ne kadar da akıllı bir patiska!" Patiska bir kez daha zarifçe selam verdi ve zarafetini bozmadan asil bir hanımefendi gibi yerine döndü. "Ş-Şimdi konuşma sırası bu sadık hizmetkarda, öyle değil mi?" Odun kedisi dalkavuk bir tavırla konuştu. "Bu sadık hizmetkarınızın tüyleri, bir yığın yakacak odununda ısınmaya çalışırken yandı... Gerçekten çok tuhaftı. Daha yeni uykuya dalmıştım ve yattığım yer sıcacıktı, öyle tatlı bir sıcaktı ki... Rüyamda bir kez daha annemin tüyleri üzerinde uyuyan bir kedi yavrusu olduğumu gördüm... Ben uyurken tüylerim alev aldı... Pa-Patronun desteği sayesinde, sadık hizmetkarınız kirlenmekten çekinmediği için sık sık şehrin kanalizasyonlarında dolaşır, mesajları iletir, bilgi aktarır, ayak işlerini halleder ve buna benzer şeyler yapar... Bu-Bunun dışında da pek bir işe yaramam..." Tekir kedi boğazını temizleyince odun kedisi irkilip gülümsedi ve sessizce geri çekildi. "Pekala. Artık Kedi Ofisinde düzenli olarak ne iş yaptığımızı biliyorsunuz. Sizi buraya davet ettik çünkü çözemediğimiz bir sorunla karşılaştık, bu yüzden yardımınızı rica ediyoruz Mösyö Perroux!" |
Kedi Ofisi (IV)

![]() | Name | Kedi Ofisi (IV) |
Type (Ingame) | Görev Eşyası | |
Family | Kedi Ofisi | |
Rarity | ![]() ![]() ![]() | |
Description | Neredeyse her şeyi görüp geçirmiş olan Kedi Ofisinin bile bazen ne yapacağını bilemediği oluyor. Kibirli, tekir patron acaba nasıl bir zorlukla karşı karşıya kaldı da Perroux'nun yardımına ihtiyaç duydu? |
"Yardımım mı?" Perroux'nun gözleri bir kez daha büyüdü. Tekir sessizce başını salladı. "Sadece siz yardım edebilirsiniz, başkası olmaz. Hizmet ettiğiniz efendinin evinde uzun tüylü bir kedi var, öyle değil mi?" "Ha, şu kar beyazı renginde, asil görünümlü ve uzun tüylü kedi!" Perroux, Efendinin bu kediye hayatı kadar çok değer verdiğini iyi biliyordu. Deniz yeşili gözleri, kadim bir prensesin gözlerini andırıyordu ve suyun kenarında gagasıyla tüylerini düzelten bir balıkçıl gibi, şeftali pembesi diliyle bıyıklarından kuyruğuna kadar kendini temizlerken göz ucuyla insanlara bakardı. Yemeğini yerken, dinlenirken ya da birisiyle buluşacağı zamanlarda Efendi bu kediyi asla yanından ayırmazdı. "İşte o uzun tüylü kediyle evleneceğim. Karar çoktan verildi!" "Ne? Evlenmek mi? Nasıl yani? E-Evlenmek mi dedin?" Perroux bir anda odun kedisinden bile daha şaşkın göründü. "P-Peki nasıl birlikte yaşayacaksınız? Onun gibi kediler sokaklarda yaşayamaz ki!" "Bunu dert etmenize gerek yok. Evlendikten sonra uzak diyarlardaki bir tapınağa taşınacağız. Bir kedi tapınağı olduğunu duydum, insanlar tanrıların yerine kedilere tapıyorlarmış, bu durumda yiyecek ve içecek derdimiz de olmayacak demektir..." "F-Fakat bu mümkün değil! Efendi uzun tüylü kedisinin gitmesine asla izin vermez..." Perroux cevap verirken kekelemeye devam etti. "İşte bu yüzden sizin yardımınıza ihtiyacımız var Mösyö Perroux." Tekir dolabın üzerine atladı, altın gözleri Perroux'ya kilitlenmişti. "Ama ben saygı duyulan bir beyefendi değilim... Önemsiz bir kapı görevlisiyim." Perroux ellerini sallamaya devam etti. "Kedisini çalarsam... Ve Efendi bunu öğrenirse yalnızca işimi kaybetmekle kalmam, aynı zamanda mahkemeye de çıkarım..." "Hayır, hayır, yanlış anladınız Mösyö Perroux!" Tekir gizemli bir şekilde sırıttı, ağzının çevresindeki bıyıklar gülümsüyormuş gibi titriyordu. "Sizden hiçbir şekilde hırsızlık yapmanızı istemiyoruz efendim. Kediler sihirli varlıklardır. Bizim... Farklı yöntemlerimiz var..." Tekir konuşmasını bitirince ıslık çaldı. Ardından, şaşırtıcı bir şekilde dövmeli ile patiska sırayla bir çift çizme ile bir maske çıkardı. "Bunlar sihirli kedi çizmeleri, bu da gizemli kedi maskesi. Hadi deneyin!" Perroux'nun bu değerli eşyaları almaktan başka çaresi kalmamıştı. Ancak o da neydi? Çizmeler küçük görünmelerine rağmen giydiğinde ayağına cuk oturdu. Yürüdükçe çok hafif hissetti, sanki parmaklarının ucunda yürüyordu... Maskeyi takınca ağzını açıp konuşmaya çalıştı fakat sesine kolay ayırt edilemeyen, uzun tiz sesler eşlik etti. Çıkan ses kendi sesine benzemiyordu. "İşte kedi sihri böyle bir şey." dedi tekir keyiflenerek. "Bu iki eşyayı giydiğiniz sürece sizi kimse tanıyamaz. Tek yapmanız gereken her zaman olduğu gibi eve gitmek ve geceleyin temiz bir uyku çekmek. Bizden gelecek talimatlar doğrultusunda, üç gün sonra uzun tüylü kediyi ve Efendiyi Kedi Ofisine getirin! Unutmayın, üç gün sonra! Sakın unutmayın!" |
Kedi Ofisi (V)

![]() | Name | Kedi Ofisi (V) |
Type (Ingame) | Görev Eşyası | |
Family | Kedi Ofisi | |
Rarity | ![]() ![]() ![]() | |
Description | Bir kedinin büyülü çizmeleri ve bir kedinin gizemli maskesi. Bunlar uzun tüylü kediyi Kedi Ofisine nasıl getirecek? |
Yeni bir davetiye gönderildi, bu kez alıcı Efendiydi. "Efendi Baron, saygıdeğer kedinizin adını uzun zamandır duyuyoruz. Benimde değerli ve egzotik bir kedim var. Kedi ırkına duyduğumuz ortak ilginin bir sonucu olarak sizle bir bağ kurabilmeyi ümitediyorum. Bu konu üzerine daha detaylı konuşabilmek adına evimi ziyaret ederseniz beni onurlandırmış olursunuz. Buluşma saati geldiğinde bir araba sizi ve kedinizi alcak. - Leydi von Frigga" Perroux'nun yardımıyla patiska yazım hatalarını düzeltti. Ve kediler işe koyuldu. Daha önce Kedi Ofisinin desteğini almış olan pek çok kedi yardıma geldi. Yanlarında beyaz saten kumaş, son tüketim tarihi geçmek üzere olan levrek balığı konserveleri, şarap vb. malzemeler getirmişlerdi ve ofisi bir düğün salonuna çevirmeye çalışıyorlardı. Gece oradan geçen biri, şehrin karanlık sokaklarından bu kadar çok kedinin geçtiğini görse korkudan beti benzi atardı. Tekerleği kırılan araba sessizce tamir edildi ve peri masallarından fırlamış müthiş bir araba gibi süslendi. İçinde yumuşak kuğu tüyü yastıklar bulunan ve yol boyu şıngırdayan, kedilerin bayıldığı rüzgar çanlarının asılı olduğu araba, Efendinin evinin kapısının önünde durdu. "Buyurun Efendim." Perroux, "Leydi von Frigga'nın arabacısı" gibi davranarak Efendisini başıyla selamladı. Gizemli kedi maskesini takmış olmasına rağmen sanki yanlış bir yapmış ve her şeyi mahvedecekmiş gibi istemsizce gergin hissediyordu. Neyse ki Efendi yalnızca arabanın ne kadar lüks olduğunu düşünüyordu, hatta "arabacıya" bahşiş olarak bir kese Mora verdi. "Hizmetiniz karşılığında küçük bir hediye!" Yol boyunca kediler arabanın önünden geçti. Perroux, maskesinin altından "Yolu açın!" diye fısıldadı, geç kalacağından endişe ediyordu. "Pardon ama bizim de acelemiz var, düğüne yetişmemiz lazım!" diye yanıtladı kediler. Kedi Ofisine vardıklarında artık yoldan geçen kedi kalmamıştı. Efendi, "Vay canına! Ne kadar nadide ve pahalı bir ipek... Üstelik tüm salon bununla kaplı..." diyerek hayranlığını gizleyemedi. "Fırında Sebzeli Jambon... Gayet lezzetli, şef işinin ehli olmalı... Ne çok kedi var! Çok şaşkınım gerçekten. Leydi von Frigga çok düşünceli biriymiş. Egzotik kedisinin üzerine titriyor olmalı, tıpkı benim uzun tüylü kedimi sevdiğim gibi!" Efendi övgüler dizmekten kendini alamıyordu. "Keyfinize bakın, bir kadeh içki alın! Haydi bir kadeh daha!" Patiska şarap kadehini havaya kaldırmış, Efendiyi daha fazla içirmeye çalışıyordu. "Bir kadeh daha alayım o zaman!" Efendinin keyfi yerindeydi ve çakırkeyiflikten kendisine "Kediler konuşabiliyor mu?" diye sormayı bile unutmuştu. |
Kedi Ofisi (VI)

![]() | Name | Kedi Ofisi (VI) |
Type (Ingame) | Görev Eşyası | |
Family | Kedi Ofisi | |
Rarity | ![]() ![]() ![]() | |
Description | Tüm kedilerin ve Usta'nın şahitliğinde tekir kedi ile uzun tüylü kedi, kedi evine girerek karı koca ilan edilecek mi? |
Uzun tüylü kedi arp müziği eşliğinde giriş yaptı. "Seni küçük yaramaz, arabadan iner inmez nereye kayboldun bakayım? Demek kendine bakım yapıyordun!" Efendi kedisine fırça atarken bile gururlu bir ifadeye sahipti. Uzun tüylerinden sarkan beyaz saten, bir bahar günü yağmış kar gibi saf beyaz Sesilya çiçekleriyle doluydu. Kediler hep birlikte alkışlamaya başladılar. "Çok güzel olmuş..." Perroux farkına bile varmadan bıçağını ve çatalını bıraktı. Kediler perdeleri kaldırdı. Tekir kedi papyon ve silindir şapka takmıştı, ayrıca bıyıkları ve kulaklarının üzerindeki tüyler düzgünce kesilmişti. Bir şövalyenin vakur adımlarıyla müstakbel eşine doğru yürüdü. Arkasındaki dövmeli kedi, taşıdığı çantayı silkeleyerek açtı. Çantanın içinde kedi çifti için gönderilmiş hediyeler vardı. Renkli ip yumakları, bastırınca ciyaklayan oyuncak fareler, serçe şeklinde bir balon ve uzun zaman önce alınmış, çok uzak bir ulustaki bir kedi tapınağına giden tekne biletleri... "DURUN!" Yukarıdan kedilerin eğlencesini bölen soğuk ve sert bir ses duyuldu. Efendi hafif ayılmıştı ve sallanarak ayağa kalktı. Parmağıyla tekire işaret etti. "Bu serseri... Sürekli penceremin pervazında yatan sokak kedisi değil mi? Seni tanıyorum, içeriye pis pis bakardın, niyetinin iyi olmadığı ortadaydı... Davetiyede değerli ve egzotik bir kediden bahsetmiyor muydu? Leydi von Frigga nerede? Bu kedi oyuncakları... Hey, bunlar benim evimden değil mi? Ne zaman çaldınız? Tüm bu ipek ve şaraplar... Onlar da çalıntı, değil mi?" "Babacığım, lütfen sinirlenmeyin..." Uzun tüylü kedi hemen suratını astı. "Evet Babacığım, ona iyi bakacağım..." dedi tekir alay eder gibi. "Babacığım" kelimesini iki defa duyan Efendi sinirlendi. "Sen kapat o pis çeneni! Hangi pis soydan geldiği belli olmayan bir sokak kedisi nasıl olur da benim uzun tüylümle evlenmeye layık olduğunu düşünebilir? Ve sen, alçak herif... Kendini Leydi von Frigga'nın arabacısı olarak tanıttın bir de... Demek bu başıboş sokak kedilerinin çevirdiği dolaplara yardım edersin, ha? Bakalım bu maskenin altından kim çıkacak..." Efendi, Perroux'ya doğru yürüdü, maskesini çekip çıkarmak üzereydi. Perroux'nun vücudundaki tüm kan sanki güçlü bir mıknatıs tarafından çekilmişti. "Koş, koş!" Kulağında bir sürü ses yankılandı ve kalbi davul gibi çarpmaya başladı fakat ayakları tutulmuş gibiydi, bir adım dahi atamıyordu. "Bitti, buraya kadar!" Perroux çaresizce gözlerini kapattı ancak o anda yanaklarının çevresinde titreyen tüylere benzeyen bir şey gördü. Olamaz! Yanaklarında kar beyazı bıyıklar çıkmıştı ama bunlar yaşlı adam bıyığı değil, kedi bıyığıydı. Kulaklarını kıpırdatınca sivri olduklarını ve hızlıca hareket ettirebildiğini fark etti. İstemsizce sırtını kabartarak "Miyaav" sesi çıkardı. Efendiye tam yakalanmak üzereyken hızlıca masanın altından kaçtı. |
Kedi Ofisi (VII)

![]() | Name | Kedi Ofisi (VII) |
Type (Ingame) | Görev Eşyası | |
Family | Kedi Ofisi | |
Rarity | ![]() ![]() ![]() | |
Description | "Koş Perroux, koş!" Kedi kulakları çıkaran Perroux'nun aklında yalnızca bu sözcükler yankılandı... |
"Koş, koş." Perroux siyah bir pelerin içinde süratle esen bir rüzgar gibiydi. "Koş, koş." Döner merdivenlerden yukarı çıkarak Kedi Ofisinin çıkışına doğru koştu. Şu sihirli çizmeler de nereye kayboldu? Perroux neler olduğunu anlamadı, tek bildiği bir kedi kadar hızlı koşabildiği ve dünyayı bir kedinin gözünden gördüğüydü. Gizemli kedi maskesi nereye kaybolmuştu? Perroux yavaş yavaş anlamaya başladı. Çizmeler ve maske onun bir parçası olmuştu, daha doğrusu o bir kediye dönüşmüştü! Üstelik arabacının beyaz eldivenlerini giydiği için siyah beyaz bir kedi olmuştu! "Koş, koş..." Kim diyordu bunu? Perroux başını eğdi ve papyonlu tekir ile beyaz sateni yerde sürüklenen uzun tüylü kedinin birbiri ardına koştuklarını gördü. "Koş, koş... Mösyö Perroux, lütfen bizi arabayla limana götürün!" Arkalarında ise kediler bir aşağı bir yukarı zıplıyor, dekorasyon kurdelelerini koparıyorlardı. Ziyafet masasındaki şarap ve salata devrilmişti ve Efendi, bu karmaşanın ortasında kalakalmıştı. "Uzun tüylüm, geri dön." Efendinin haykırışlarına aldıran olmadı. Olaylar bu raddeye gelmişken Perroux'nun tek yapabildiği tekiri ve uzun tüylüyü sağ salim limana götürmek oldu, bunun dışında bir şeyle ilgilenemedi. Ayrıca kedilerin patileri küçük olduğu için aynı anda yalnızca tek işle uğraşabiliyorlardı. Yağmur yağmaya başladı ve şimşek çaktı. Gecenin zifiri karanlığında, gök gürüldemeden önce kısa bir aydınlanma oldu. Yalnızca nöbetçisi olmayan o küçük kapı açıktı. Muhtemelen yağmurdan kaçmışlardı. Geminin yanaştığı gölün yüzeyinde sayısız girdap oluşmuştu. Dikkatli bakılmayınca bunun kolaylıkla bir köprünün gölgesi olduğu düşünülebilirdi. Fakat artık bir kedinin olağanüstü görüş gücüne sahip olan Perroux için her şey çok netti. Dövmeliden aldığı düğün hediyelerini tutan tekir, uzun tüylüyü kavrayıp arabadan atladı ve kaşla göz arasında tekneye biniverdiler. "Hepsi sizin sayenizde! Mösyö Perroux..." Tekir, kendisinden pek beklenmeyen bir şekilde başıyla selam vererek içten saygısını gösterdi. "Efendiye yakalanmadan gidin artık!" Gidin, gidin hadi o kedi tapınağına. Gidin, mutlu bir hayat yaşayın. Gizlice böyle büyük bir iş başaran Perroux duygulandı ve gözyaşlarına hakim olamadı. Gerçi kedi olarak nasıl yaşayacağını hâlâ bilmiyordu. |
Kedi Ofisi (VIII)

![]() | Name | Kedi Ofisi (VIII) |
Type (Ingame) | Görev Eşyası | |
Family | Kedi Ofisi | |
Rarity | ![]() ![]() ![]() | |
Description | "Gerçi Usta yeni bir sevgi dönemine daha girdi sanki?" diye fısıldadı hizmetkarlar... Ama bu çok daha sonra yaşandı. |
Güneşin kör edici ışınlarıyla uyanan Perroux gözlerini açtı ve refleks olarak gözlerini ovuşturmaya başladı... Elleri ve ayakları geri gelmişti! Artık tüylü kedi patileri yoktu. Dün gece neler olmuştu acaba? Hatırlamak için çok uğraştı. ... Siyah beyaz kedi Perroux arabayı geri götürmüş ve şıp diye geri dönmüştü. Saat henüz on iki defa çalmamıştı. Diğer arabalar geri dönmeden önce, diğer tüm kediler gibi arabadan atlayıp hiç kimse fark etmeden eve geri girmişti... Ee, şimdi ne olacaktı? Eyvah! Güneş bu kadar yükseldiyse çoktan mesaiye başlamış olması gerekirdi! Yatağından fırladı, üniformasını giydi ve yeniden kapı görevlisi Perroux oldu. Ancak Efendinin malikanesinin büyük kapısı sıkıca kapatılmış ve "Misafir kabul etmiyoruz" yazısı asılmıştı. "Kedi gittikten sonra Efendi o kadar perişan oldu ki hastalanıp yataklara düştü..." "Ne güzel bir kediydi! Daha ilk gördüğümde sevmiştim onu. Hırsızların ona göz koymasına şaşmamalı." "Zavallı şey. Ona Efendimiz kadar iyi bakacak biri var mı ki?" Efendinin hizmetkarları gizlice fısıldaşıyordu. Görünüşe bakılırsa, Efendinin bugün kapı görevlisine ihtiyacı yoktu! Böylece Perroux nadir izinlerinden birini almış oldu ama hâlâ son derece endişeliydi. Peki nereye gitti? Kedi Ofisine. O gece ve devam eden birçok gece boyunca, Perroux çöp arabalarının durduğu yere tekrar gidip tüm lambaların altındaki gölgeleri kontrol etti ama bir mahzene inen hiçbir karanlık giriş falan göremedi. Çizmeler ve maske de gitmişti. Sanki sihirli hiçbir şey yaşanmamış ve Perroux konuşan kedilerle hiç tanışmamış gibiydi. Belki de patron olan tekir kedi ayrıldıktan sonra Kedi Ofisi dağılmıştı... Efendi, üç ay boyunca hasta döşek yattıktan sonra bir yaz sabahı aniden iyileşti. Yatak odasından Efendinin mırıldanma sesi geliyordu. Hayat dolu ve neşeli bir şarkıydı bu mırıldandığı, gençlerin partnerlerini dansa davet ederken söyleyecekleri türdendi. "Perroux, buraya gel." Efendi onu eliyle yanına çağırdı. Küt, küt... Perroux'nun kalbi bir kez daha büyük bir gerginlikle çarpmaya başladı. Yoksa... "Bu takım elbise iyice eskidi. Ondan kurtul ve bana yenisini al! Modaya uygun bir şey olsun." dedi Efendi nazikçe. "Ha..." Perroux rahatladı ve eski elbiseyi alıp dışarı çıktı. "İyi de Efendi eski kafalı ve tutucu biri değil miydi?" Perroux ve diğer hizmetkarlar aynı şeyi düşünüyordu. Elbisenin cebinden bir kağıt düştü. Tekir gittikten sonra diğer kediler, Efendiye uzun tüylü kedinin ağzından onun güvende olduğunu belirten bir mektup yazmışlardı. "Babacığım, ben iyiyim. Sana kurutulmuş balık ve kuru fare eti gönderiyorum, afiyet olsun. Bu arada, evlenme teklifi eden Leydi von Frigga gerçek bir insan ve size karşı hisleri var Babacığım. Bence siz de birini bulmalısınız." |
She looks like a mix of Persona 3 Aegis and Grandia 2 Tio. 😅 Both Robot Girls from ood games! ...