
Table of Content |
Stats |
Skills |
Skill Ascension |
Related Items |
Gallery |
Sounds |
Quotes |
Stories |
Stats
Lv | HP | Atk | Def | CritRate% | CritDMG% | Bonus CritRate% | Materials | Total Materials |
1 | 1009 | 26.25 | 61.03 | 5.0% | 50.0% | 0% | ||
20 | 2616 | 68.1 | 158.3 | 5.0% | 50.0% | 0% | ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() | ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
20+ | 3481 | 90.61 | 210.63 | 5.0% | 50.0% | 0% | ||
40 | 5209 | 135.59 | 315.17 | 5.0% | 50.0% | 0% | ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() | ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
40+ | 5823 | 151.58 | 352.35 | 5.0% | 50.0% | 4.8% | ||
50 | 6700 | 174.39 | 405.38 | 5.0% | 50.0% | 4.8% | ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() | ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
50+ | 7519 | 195.72 | 454.95 | 5.0% | 50.0% | 9.6% | ||
60 | 8405 | 218.77 | 508.53 | 5.0% | 50.0% | 9.6% | ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() | ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
60+ | 9019 | 234.76 | 545.71 | 5.0% | 50.0% | 9.6% | ||
70 | 9913 | 258.02 | 599.78 | 5.0% | 50.0% | 9.6% | ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() | ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
70+ | 10527 | 274.02 | 636.96 | 5.0% | 50.0% | 14.4% | ||
80 | 11431 | 297.54 | 691.64 | 5.0% | 50.0% | 14.4% | ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() | ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
80+ | 12045 | 313.53 | 728.82 | 5.0% | 50.0% | 19.2% | ||
90 | 12956 | 337.24 | 783.93 | 5.0% | 50.0% | 19.2% |
Skills
Active Skils
![]() | Gölge Avı Yemini | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
En fazla 5 hızlı saldırı yapar. Belirli miktarda Dayanıklılık harcar ve pistolet tabancasını yelpaze şeklinde ateşleyerek Baskılayıcı Atışlar yapar. Havadayken dalışa geçerek yere vurur ve yoluna çıkan düşmanlara Alan Hasarı verir. | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
![]() | Avcının Nöbeti | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Pistolet tabancasını hazırlar ve çelik ile kurşunun birlikte kullanıldığı "Gece Nöbeti" durumuna girer. Bu durumdayken Clorinde'in Normal Saldırıları "Çevik Av" pistolet tabanca saldırıları haline gelir ve verdiği Hasar diğer element tesirleriyle değişmeyecek şekilde ·Maks. Canının %100'ü kadar veya üzeri Hayat Bağına sahip olduğunda bir pistolet tabanca atışı yapar. ·Hayat Bağı %100'den az olduğu zaman pistolet tabancasını ateşlediğinde Maks. Canına göre Hayat Bağı kazanır. Ateşlediği mermiler düşmanlarını deler geçer ve atış yönündeki düşmanlara verdiği Hasar artar. Becerinin etkisi Clorinde'in mevcut Hayat Bağı değerine göre belirlenir: ·Hayat Bağı değeri %0 olduğunda ileri atılarak normal bir saldırı gerçekleştirir. ·Hayat Bağı değeri, Clorinde'in Maks. Canının %100'ünden daha azsa Clorinde Hayat Bağı değerine göre iyileşir ve ileri atılma saldırısının Etki Alanı ile verdiği Hasar artar. ·Hayat Bağı değeri Clorinde'in Maks. Canının %100'ü kadar veya üzeri olduğunda Gece Yaran: Ahit saldırısı yapar. İyileşme çarpanı yükselir, ileri atılma saldırısının Etki Alanı ve verdiği Hasar daha da artar. Ayrıca Clorinde Gece Nöbeti durumundayken Gece Yaran dışındaki iyileştirmeler etki etmez, bunun yerine alınan iyileşme etkisi yüzdelik oranında Hayat Bağına dönüştürülür. Clorinde savaş alanından ayrıldığında "Gece Nöbeti" durumu sona erer. Belirli aralıklarla Clorinde, Çevik Av atışlarıyla düşmanları vurduğunda düşmanların olduğu yere Öz tesirli Gecenin karanlığına gizlenen kötülük binlerce yıldır temizleniyor olsa da ışığın ulaşamadığı bir gölge, insanların ruhunu karartmaya devam etti. Altın Avcı'nın uyarısı bugün dahi onun hafızasına kazınmış halde: Karanlığı delip geçen mumları taşıyan Gece Nöbetçileri her daim tetikte olmalıdır. Karanlığın soğuğunun sizi yozlaştırmasına izin vermeyin. | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
![]() | Son Parıltı | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Maks. Canına göre kendine Hayat Bağı sağlar ve darbelerden hızla kaçıp kılıç ve silah ile aynı anda bir vuruş gerçekleştirerek İnsan olmayan varlıklara karşı ölümlü bir vücut ile karşı koymayı öğreten kadim sanatın, Remuria İmparatorluğuna karşı koyan Göl Şövalyelerinden miras kaldığı söylenir. Yine de kişi gücünü kontrol edebildiği sürece, bu tekniğin düellolarda sıradan rakiplere karşı kullanılmasında bir sakınca yoktur. | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Passive Skills
![]() | Gece Nöbeti Hasılatı |
Yakınlardaki |
![]() | Karanlığı Yaran Alev |
Yakındaki bir grup üyesi, düşman üzerinde |
![]() | Hak Edilen Miktar |
Clorinde'in Hayat Bağı, Maks. Canının %100'ü kadar veya üzeri olduğu zaman, Hayat Bağı değeri her arttığında ya da azaldığında 15 saniyeliğine Kritik Oranı %10 artar. En fazla 2 kademeye kadar birikir, her kademenin süresi birbirinden bağımsızdır. Ayrıca |
Constellations
![]() | "Bugün Mumun Gölgesinden Geçtim" |
Bu etki her 1,2 saniyede bir tetiklenebilir. Bu şekilde verilen Hasar, Normal Saldırı Hasarı sayılır. |
![]() | "Uzun Gecenin Tehlikeleriyle Yüzleştim" |
"Karanlığı Yaran Alev" Pasif Yeteneği güçlenir: Yakındaki bir grup üyesi düşman üzerinde "Karanlığı Yaran Alev" Pasif Yeteneğinin açılmış olması gerekir. |
![]() | "Gün Işığı Yeminini Unutmayacağıma Ant İçtim" |
Maksimum yükseltme seviyesi 15'tir. |
![]() | "Gözyaşı, Hayat ve Aşk Adına" |
![]() | "Kendimi Doğacak Güneşe Adamayı Seçtim" |
Maksimum yükseltme seviyesi 15'tir. |
![]() | "Umutsuzluğa Kapılmayacağım Asla" |
Ayrıca Gece Nöbeti etkinken belirli koşullarda bir Mum Gölgesi ortaya çıkarak Clorinde'in Saldırısının %200'ü kadar Şu koşullar sağlandığında Mum Gölgesi ortaya çıkar: ·Clorinde bir saldırıdan isabet almak üzereyken. ·Clorinde Gece Yaran: Ahit becerisini kullandığında. Yukarıdaki şekilde her 1 saniyede 1 Mum Gölgesi çağrılabilir. Bir Gece Nöbeti süresi boyunca 6 Mum Gölgesi çağrılabilir. Ayrıca Gece Nöbeti etkinken Clorinde'in aldığı Hasar %80 azalır ve müdahaleye karşı olan direnci artar. Bu etki Gece Nöbeti durumu sona erdiğinde veya 6 Mum Gölgesi çağrıldıktan 1sn sonra sona erer. |
Skill Ascension
Gallery
360 Spin
Idle Animation #1
Idle Animation #2
Combat
Sounds
Title | EN | CN | JP | KR |
Party Switch | ||||
Party Switch when teammate is under 30% HP | ||||
Party Switch under 30% HP | ||||
Opening Chest | ||||
Normal Attack | ||||
Medium Attack | ||||
Heavy Attack | ||||
Taking Damage (Low) | ||||
Taking Damage (High) | ||||
Battle Skill #1 | ||||
Battle Skill #3 | ||||
Sprinting Starts | ||||
Jumping | ||||
Climbing | ||||
Heavy Breathing (Climbing) | ||||
Open World Gliding (Start) | ||||
Open World Idle | ||||
Fainting |
Quotes
Audio Language:
Title | VoiceOver |
Merhaba | |
Sohbet: Rakipler | |
Sohbet: Düello Şampiyonu | |
Sohbet: Başarının Sırrı | |
Yağmur Yağdığında | |
Yağmurdan Sonra | |
Yıldırım Düştüğünde | |
Kar Yağdığında | |
Çölde | |
Günaydın | |
İyi Günler | |
İyi Akşamlar | |
İyi Geceler | |
Clorinde Hakkında: Haber Bültenleri | |
Clorinde Hakkında: Silahlar ve Kılıçlar | * 4. Arkadaşlık Seviyesinde açılır. |
Hakkımızda: Tören | |
Hakkımızda: İnsanlar ve Kötülüğün Gölgesi | * 6. Arkadaşlık Seviyesinde açılır. |
Önsezi Hakkında | * 4. Arkadaşlık Seviyesinde açılır. |
Paylaşılacak Bir Bilgi | |
İlginç Şeyler | |
Charlotte Hakkında | * 4. Arkadaşlık Seviyesinde açılır. |
Furina Hakkında | * 4. Arkadaşlık Seviyesinde açılır. |
Navia Hakkında | * 4. Arkadaşlık Seviyesinde açılır. |
Neuvillette Hakkında | * 4. Arkadaşlık Seviyesinde açılır. |
Chevreuse Hakkında | * 4. Arkadaşlık Seviyesinde açılır. |
Lyney Hakkında | * 4. Arkadaşlık Seviyesinde açılır. |
Freminet Hakkında | * 4. Arkadaşlık Seviyesinde açılır. |
Chiori Hakkında | * 4. Arkadaşlık Seviyesinde açılır. |
Wriothesley Hakkında | * 4. Arkadaşlık Seviyesinde açılır. |
Sigewinne Hakkında | * 4. Arkadaşlık Seviyesinde açılır. |
Emilie Hakkında | * 4. Arkadaşlık Seviyesinde açılır. |
Clorinde Hakkında Daha Fazlası: I | |
Clorinde Hakkında Daha Fazlası: II | * 3. Arkadaşlık Seviyesinde açılır. |
Clorinde Hakkında Daha Fazlası: III | * 4. Arkadaşlık Seviyesinde açılır. |
Clorinde Hakkında Daha Fazlası: IV | * 5. Arkadaşlık Seviyesinde açılır. |
Clorinde Hakkında Daha Fazlası: V | * 6. Arkadaşlık Seviyesinde açılır. |
Clorinde'in Hobileri | * "Sessiz Gece" görevini tamamla. |
Clorinde'in Sorunları | |
En Sevdiği Yemek | |
En Sevmediği Yemek | |
Hediye Alma: I | |
Hediye Alma: II | |
Hediye Alma: III | |
Doğum Günü | |
Yükseltme Hakkında: Giriş | * 1. Yükseltme Aşamasında açılır. |
Yükseltme Hakkında: Gelişme | * 2. Yükseltme Aşamasında açılır. |
Yükseltme Hakkında: Zirve | * 4. Yükseltme Aşamasında açılır. |
Yükseltme Hakkında: Sonuç | * 6. Yükseltme Aşamasında açılır. |
Element Becerisi: I | |
Element Becerisi: II | |
Element Becerisi: III | |
Element Patlaması: I | |
Element Patlaması: II | |
Element Patlaması: III | |
Hazine Sandığı Açma: I | |
Hazine Sandığı Açma: II | |
Hazine Sandığı Açma: III | |
Düşük Can: I | |
Düşük Can: II | |
Düşük Can: III | |
Düşük Canlı Takım Arkadaşı: I | |
Düşük Canlı Takım Arkadaşı: II | |
Yere Serilme: I | |
Yere Serilme: II | |
Yere Serilme: III | |
Hafif Darbe Alma: I | |
Ağır Darbe Alma: I | |
Gruba Katılma: I | |
Gruba Katılma: II | |
Gruba Katılma: III |
Stories
Title | Text |
Karakter Ayrıntıları | Fontaine'de tartışmasız geçen tek bir gün bile yoktur. Bir tatlıcı, başka bir tatlıcıyı tarifini çaldı diye suçlayabilir. Hatta çalmakla kalmayıp tarifteki Bulle Meyvesi kabuğunu Nane ile değiştirerek hem kendini hem de tatlıyı rezil ettiğini öne sürebilir. Ya da bir oyun yazarı, yazım tarzını taklit ederek ve kendi mahlasına çok yakın bir mahlas kullanarak gazetelerin bile kimin yazdığını ayırt edemeyeceği bir makale yazan fanatik bir okuyucusunu suçlayabilir. Aynı şekilde bir tüccar, hem sürekli fiyat düzenlemesi yapan hem de kendi dükkanının tam karşısına bilerek benzer bir dükkan açan bir meslektaşını kasti ve kötü niyetli bir rekabetçilik yapmakla suçlayabilir... Neredeyse herkes kendisinin haklı olduğunu iddia eder ve halkın desteğini alarak kamuoyunun nezdinde davayı kazanmak umuduyla bıkmadan usanmadan yoldan geçenlerden destek arar. Çoğu zaman bu tür tartışmalar ya Jandarmanın ya da Savcıların olay yerine yetişmesiyle görece kolaylıkla çözülür. Ancak az sayıda da olsa daima art niyetle hareket eden ve sırf ismini duyurmak için ısrarla mahkeme diye direten davacılar vardır. "Seninle mahkemede görüşeceğiz!" tehditleri başlar. Olaylar bu aşamaya geldiğinde, mantığın ağır basacağına dair umutlar da duyguların durdurulamaz şiddetinin altında eğilip bükülmeye başlar ve iki taraf da yasal bir savaş için vaziyet aldığından burunlarından kıl aldırmazlar. Bu durum, başarılı bir ara buluculuk konusunda çoktan umudunu yitirmiş olan bezgin bir Savcının umutsuz bir ses tonuyla araya girmesine kadar devam eder: "Bakın tamam, bunu mahkemeye taşıma hakkınıza saygı duyuyorum. Ancak bunu yapmadan önce şu hazırlıkları yapmanız lazım..." "... Karar açıklandıktan sonra verilen hükmün adil olmadığını düşünürseniz meselenin düello ile çözülmesini talep edebilirsiniz." "Bildiğim kadarıyla, son zamanlardaki Düello Şampiyonu Bayan Clorinde..." Clorinde'in adını duyar duymaz kaç zamandır tartışıp duranların sesi birden kesilir. Herkes bu namağlup Düello Şampiyonunun namını çok iyi bilir. Nezaket kisvesi altında servetlerden nemalanma niyetinde olan tüm aşağılık eylemlerin gerçek yüzü, onun kılıcının gölgesinde ortaya çıkar. Ayrıca bir kez olsun düello kaybetmişliği yoktur. "... Öhöm... Şey... Sanırım o kadar ileri gitmeye gerek yok, değil mi?" Böylece, altında gizli amaçlar yatan bu pazar tartışmaları geçici olarak bir çözüme kavuşur. Menfaatlerinin peşine düşmüş olan iki tüccarın kuyruğunu bacaklarının arasına kıstırarak oradan ayrılışını izleyen Savcı kahkahalar atarak, durumu henüz anlamamış olan iş arkadaşına dönüp elini omzuna koyar ve şöyle der: "Gördün mü? Günün sonunda kılıç kalemden keskin çıktı." |
Karakter Hikayesi 1 | "Clorinde ile karşı karşıya geldiysen hakkında verilen hükmü hemen kabul etsen iyi olur." Bunu ister Clorinde ile daha önce karşılaşmış bir bedbahtın ağzından duymuş ol ister sadece güvenlik bariyerlerinin oradan Clorinde'in düellosunu izleyebilmiş birinden duymuş ol, bunun sırf espri olsun diye söylenmemiş bir şey olduğunu anlarsın. Bir dakikadan daha az sürede düelloyu kaybedenlere bakalım mesela. Kılıcının kabzasını elinden düşürmemek için eline upuzun bir bezi sıkı sıkı dolayarak hazırlanan genç bir kadın vardı. Daha farkına bile varamadan, Clorinde onun sardığı bezin iplerini tek tek kesmiş ve kılıcı sanki bir dikiş iğnesi gibi elinden kayıp havaya fırlamıştı. Peki ya telaşlı "beyefendilere" ne demeli? O tiplerden bir sürü var. Tepeden tırnağa vücutlarının her bir yerinden gizli aletler çıkar. Şapkalarının içinde pistolet tabancalar, ayakkabılarının içinde hançerler, elbise kollarının içinde barut şişeleri... Bu tiplerin tüm numaraları tükendiğinde istisnasız hepsi kaba etlerinin üzerine otururlar ve bir de "mahkemeye karşı saygısızlık" suçlamasıyla karşı karşıya kalırlar. Ayrıca ellerinden geleni artlarına koymayarak daha düello başlamadan yalakalık yaparak birinin gözüne girmeye çalışan ve insanların sempatisini kazanmak adına kendilerini kurbanmış gibi gösteren acınası tiplerden bahsetmeye gerek bile yok. Zaten bu yaptıkları onların düello ringindeki kaçınılmaz yenilgilerini değiştirmez. Sonuçta yalanlarla lekelenmiş bir kılıç, kağıdı bile kesemez. Ancak umduğunu bulamayan alçaklardan ve şakşakçı komedyenlerden oluşan bu şaklabanlar takımının bir faydası vardır. Onların varlığı sayesinde, halk gerçek onurlarıyla düello yapmak isteyenleri ve savundukları "adalette" gerçekten doğruluk payı olanları ayırt edebilir. Bu tür kişiler kaybetseler dahi insanlar onların söylediklerine kulak verir çünkü onların, inandıkları şey uğruna dimdik ayakta duran ve bunu savunmak için de kılıcını çekme cesareti gösteren kişiler olduğunu görürler. Bayan Clorinde'in bu tür kişilerle savaşırken kendini biraz geri çektiği ve asla gücünün tümünü kullanmadığı söylenir. Böyle bir düelloyu daha önce yakından izlemiş olan bir izleyici, Bayan Clorinde'in bir çeşit onay manasına gelebilecek şekilde ağzının kenarını çok hafif bir şekilde kıvırdığını gördüğüne dair yeminler bile etmiştir. Çünkü "düello" kelimesinin manası, ancak bu tür rakiplerle karşılaşıldığı zaman tam hakkıyla verilmiş olur. Fakat izleyiciler düellodan etkilenmiş mi etkilenmemiş mi, içlerinde ilham alabilecekleri bir monolog belirmiş mi belirmemiş mi Clorinde'in umurunda değildir. Bu Düello Şampiyonuna kalırsa, düelloların tek anlamı rakiple adil şartlarda yüzleşerek kimin kazanan, kimin kaybeden ve kimin haklı taraf olduğunu belirlemektir. * 2. Arkadaşlık Seviyesinde açılır. |
Karakter Hikayesi 2 | Clorinde'in düellolardaki etkileyici tavırları ona birçok hayran kazandırdı. Bu "hevesli" topluluk, Düello Şampiyonunun her bir hareketini dikkatli bir şekilde analiz etti. Kılıç becerilerini nerede öğrenmişti? Ailesinden miras mı kalmıştı yoksa durup dururken mi elde etmişti? Bu olağanüstü kılıç ustalığının açıklaması, bir zamanlar bu sanatı icra eden yıkılmış bir hanedanlığın soyundan gelen son kişi olması olabilir mi? Her düellosundan önce bir "kılıç temizleme ritüeli" olduğundan bahsediliyor. Peki kılıcının gövdesini ne ile temizliyor? Lucine Çeşmesinden gelen en saf sularla mı? Özel bir temizlik jeli mi kullanıyor? Ya da kılıcıyla arasındaki bağı güçlendirmek için... Kendi kanından bir damla ekliyor olabilir mi? Hayır, hayır, hayır! Bu "ritüelin" büyük gücü kılıcı temizlemesinde değil, bunu yaparken kendi bedenine girmesi için bir kılıç ustasını çağırmasında yatıyor, yenilmezliğini ancak bu açıklayabilir. Bu yenilmez Düello Şampiyonu karakteri bir süreliğine her türlü renkli hikayeye konu oldu ve halk (daha açık olmak gerekirse özellikle gazeteciler) arasında büyük bir dedikodu ve merak çılgınlığı başlattı. En sonunda, ana girişin oradaki çalılıkların ve çiçeklerin arasında pusuya yatmış gazeteciler yüzünden çılgına dönen mahkeme yetkilileri, gazetecilerin hepsini bir araya toplayarak resmi bir açıklamada bulundu: "Bayan Clorinde'in düellolarında kullandığı silahlar ve yöntemler, diğer Düello Şampiyonlarında da olduğu gibi, tamamen sıradandır ve söylentilerdeki gibi herhangi bir abartılmış güce sahip değildir..." İzleyiciler arasında bir öfke dalgası yayılıverdi ve ifadelerinden de anlaşılacağı üzere bu açıklama onları kesinlikle tatmin etmemişti. "Olur da bu tür mesnetsiz söylentiler kamuoyu üzerinde kötü ve zararlı bir etki bırakırsa mahkeme, bu tür söylentilerin uydurulmasından ve yayılmasından sorumlu gördüğü kişilere karşı yasal işlemler başlatma hakkını saklı tutar..." Bu tehdit, Kamerayla çekim yapmaya devam eden ve çekimleri durdurma gibi bir niyeti olmayan gazeteciler tarafından küçümseme ile karşılandı. "... Herkes tarafından bilinsin ki bu konuyla ilgili tüm duruşmalarda Düello Şampiyonu görevini yerine getirme sorumluluğu... Bayan Clorinde'e verilmiştir!" Bu sözleri duyan gazeteciler anında sessizliğe gömüldüler. Bunun üzerine, bu basın toplantısı zırvalığına zorla katılan ve bir köşede oturan Clorinde başını sallayarak şöyle yanıt verdi: "Elbette, benim işim bu." Böylece Clorinde hakkındaki saçma sapan söylentiler nihayet kontrol altına alınmış oldu. Bugünlerde o söylenti rüzgarlarından kalan sayılı izler sadece gözü pek tiyatro senaryolarında ve cüretkar romanlarda ancak bulunabilir. Söz konusu oyun yazarlarıyla veya roman yazarlarıyla soracak olsan bu söylentilerden ilham aldıklarına dair tüm iddiaları sert bir dille reddederler. Hayır, o eski uydurma söylentilerle bir bağlantıları yoktur, katiyen yoktur hem de! * 3. Arkadaşlık Seviyesinde açılır. |
Karakter Hikayesi 3 | Aslında Clorinde'in doğaüstü güçlerle haşır neşir olduğuna dair söylentiler gerçekten de hiçbir temele dayanmıyor. Bu Düello Şampiyonunun güçlü savaş yetenekleri, bir zamanlar tüm Fontaine'de hayaletleri kovalayan bir gruptan, "Mareşose Avcıları"ndan geliyordu. Efsanelere göre, Fontaine kurulurken "Altın Avcı" adında bir kahraman varmış. Fontaine'in huzurunu tehdit eden canavarları defetmek amacıyla aralarında Göl Şövalyelerinin soyundan gelenlerin de bulunduğu bir kahraman grubunu bir araya getirerek Mareşose Avcılarını kuran, Fontaine'in dört bir yanındaki canavarların ve kötü adamların peşine düşen ve arkasında sayısız kahraman efsaneleri bırakan kişi oymuş. Tüm Fontaine'de nihayet huzur tekrar hakim olduğunda ise "Mareşose Avcıları"nın adı da yavaş yavaş unutulmuş. Bugün Mareşose Avcılarından bahsedildiğinde, Fontainelilerin çoğu sadece "Avcının Yemini"ni bilir, onu da bir oyunda ya da bir romanda duymuşlardır. "Bugün mumun gölgesinden geçtim." "Uzun gecenin tehlikeleriyle yüzleştim..." "Gün ışığı yeminini unutmayacağıma ant içtim." "Gözyaşı, hayat ve aşk adına." "Kendimi doğacak güneşe adamayı seçtim." "Umutsuzluğa kapılmayacağım asla." Fontainelilerin çoğunun gözünde Mareşose Avcıları drama ve heyecanla dolu bir efsaneden ibarettir. Ancak Clorinde'e göre Avcıların yaptıkları da yeminleri de onun kanlı canlı mirasıdır. Mareşose Avcısı hocası Petronilla'dan öğrendiği ilk şey, canavarları öldürmek için gereken kılıç ustalığıydı. Avcının, avına mümkün olduğunca yakın durması gerekir ki kılıcını yıldırım hızıyla avının zayıf noktasına saplayabilsin. Petronilla, bu tekniği Clorinde'e öğretebilmek için onu içinde döner sütunların olduğu, her birinin dışarı doğru çıkıntıları ve uçlarında bez çantalar olan tahta kılıçlarla döşeli bir odaya gönderdi. "Çantaların içinde şeker de olabilir metalik kum da. Ya da kim bilir, belki de sana eğitim verirken döktüğüm saçlarım da çıkabilir..." "İster bu çantaları keserek aç istersen onlardan kaç. Seçim senin." "Madem çoktan öğle yemeğini yedin, akşam yemeğine kadar devam edebilirsin o halde. Unutma, yemek yiyecek kadar mecalin kaldığından emin ol. Pekala, başla!" Böyle bir eğitimden geçen Clorinde hem Mareşose Avcılarının okçuluk, takip, kamuflaj ve kıvrak zeka becerilerini hem de dost Avcılarla karşılaştığında kazara yaralanmaları önlemek için hemen kimliğini belli etme yöntemini öğrendi. Clorinde, eğitim alırken yaşadığı zorluklardan hiç kimseye hiçbir zaman bahsetmedi. Ne de olsa, o artık yüzyıllar öncesinin Mareşose Avcısı değil, Mahkemenin Düello Şampiyonuydu. Bir veda bile etmeden çekip giden hocasının, bu kararını anlayacağını umuyor. Mareşose Avcıları bir zamanlar Fontaine'in huzuru ve istikrarı uğruna kılıçlarını kullanarak vahşi canavarları öldürmüştü. Demek ki onların varislerinin de benzer şekilde kanunsuz kötü adamları alaşağı etmesi normal sayılır. Hocası buna itiraz etseydi bile, Clorinde bu tartışmayı Mareşose Avcılarının klasik yöntemleriyle çözmekten çekinmezdi. Bir zamanlar Bayan Petronilla'nın söylediği gibi, Clorinde onu yenebilseydi Petronilla onun farklı fikirlerini dinlemeye razı olurdu. * 4. Arkadaşlık Seviyesinde açılır. |
Karakter Hikayesi 4 | "Masa Oyunu Topluluğu"nun patronu, Clorinde ilk ziyarete geldiğinde nasıl davranacağını şaşırmıştı. Sonuçta önünde üç köşeli şapkasıyla, lekesiz üniformasıyla ve hatta belinde asılı pistolet tabancası ve kılıcıyla koskoca efsanevi Düello Şampiyonu duruyordu. Geçmişte yaptığı hatalar (aslında çoğu teknik olarak hata değildi), tanık olduğu korkunç düellolardan da kesitlerle beraber bir an gözünün önünden film şeridi gibi geçti. Normalde yeni gelenleri karşılarken söylediği "Hoş geldin!" sözü boğazına tıkandığı için ne diyeceğini bilemeden orada öylece durdu. Uzun süre düşündükten sonra bu "Hoş geldin!" sözü tam ağzından "Yalvarırım, merhamet et!" diye çıkacakken, Clorinde'in ardından Navia içeri girdi ve gülerek konuşmaya başladı. "Arkadaşım Masa Oyunu Topluluğunu bizzat denemek istediğini söyledi! Ne dersin? Önerebileceğin eğlenceli bir senaryo var mı?" "Acemi sayılmaz ama. Senaryoların kalitesi konusunda epey seçici olabilir, elindekilerin en iyisini öner bize!" Patronun da hakkını yemeyelim şimdi, her ne kadar ağzından "Hoş geldin!" benzeri bir ifade çıkmasa da "Yalvarırım merhamet et!" cümlesi de en azından... O kadar utanç verici olmayan başka bir söze dönüştü. O söz de... "Ha?" oldu. Daha sonra telaşla sağa sola koşturarak neredeyse elindeki tüm senaryoları topladı. En popüler senaryoları olan "Bronz Yemin Çağı"ndan en karmaşık olan "Sarmal Halka Günlüğü"ne ve yeri doldurulamaz bir klasik olan "Gri Kurt Vadisi: 3. Baskı: 2. Düzenleme"ye kadar her şeyi alıp getirdi. Bu alışılmışın dışındaki "buzları eritici" hamlelerden sonra, Masa Oyunu Topluluğunun yepyeni bir müdavimi daha oldu: Clorinde. Herkesin şaşkınlık yaşadığı ilk anlardan sonra diğer misafirler de cesaretlerini topladılar ve onu en yeni senaryoyu birlikte oynamaya davet ettiler. Bu kadar hevesle bir davet alınca tabii Clorinde onları kıramadı. Çok geçmeden, hangi senaryoyu oynarlarsa oynasınlar bu "yeni oyuncunun" her halükarda mükemmel bir oyunculuk yeteneği sergilediğini fark ettiler. Ne kadar küçük olursa olsun, senaryodaki hiçbir ipucunu ve bu ipuçlarından en iyi şekilde faydalanma fırsatını kaçırmadı. İpuçlarını öyle iyi takip etti ki hikaye de hayal edilebilecek en doğal şekilde gelişiverdi. Clorinde, bununla da kalmayıp her şeyi daima kitabına uygun şekilde yapıyordu. Onunla birlikte oynayanların çoğu, "Bayan Clorinde her şeyi o kadar kendinden emin bir şekilde yapıyor ki sanki bizim gibi bir oyuncu değil de Oyun Yöneticisiymiş gibi geliyor!" benzeri duygular ifade ettiler. Clorinde böyle şeyleri duyunca sadece belirsiz bir gülümsemeyle karşılık verir. Her şeyin ona bu kadar kolay gelmesinin, bunca zamandır Navia'nın senaryolarına Oyun Yöneticiliği yapmasından ve arkadaşının bitmek bilmeyen garip ve harika fikirleri sayesinde hızlı düşünme sanatında çok eğitimli olmasından ileri geldiğini kabul edecek hali yoktu herhalde, değil mi? Bu, açıklaması o kadar uzun ve karmaşık bir şey olurdu ki... Sıradan bir oyuncu olmanın keyfini süren Clorinde, bir kez daha Oyun Yöneticisi görevini devralmaya karar verdi. Çünkü Masa Oyunu Topluluğunun hiçbir suçu olmayan kendi Oyun Yöneticilerini Navia'nın tükenmek bilmeyen hayal gücü eziyetinden kurtarmanın başka çaresi yoktu. Ayrıca patron, diğer misafirler ve hatta Navia için de... Oldukça başarılı bir sonuç oldu! Sonuçta, odadaki hiç kimse "tarafsızlığın" ne demek olduğunu bu Düello Şampiyonu kadar bildiğini iddia edemezdi. Bir senaryoyu yönetirken hiçbir rüşvet onun aklını çelemezdi. Ne bir pasta ne bir patates kızartması ne de bir Bulle Meyvesi! Bu tür cezbedici teklifler karşısında oyuncuların ellerindeki soruna bir çözüm bulmak için kafa patlatmalarını izler, kural kitabının sayfalarını çevirir ve şöyle yanıt verirdi: "Daha çok vaktimiz var. Kafa patlatmaya devam." Clorinde'in ustaca yöneticiliğinde bir başka senaryo daha sona erdiğinde genç bir Savcı yoldaşlarına dönerek güldü ve şöyle dedi: "Düşünüyorum da Bayan Clorinde'in uyanık olduğu zamanlarda tüm vaktini düellolarla ilgili meselelerle uğraşarak harcadığını sanırdık." Clorinde, masayı toplarken bir an durdu ve düşündü, sonra başını hafifçe sallayarak şöyle yanıt verdi: "Genelde akşamları çalışmam." * 5. Arkadaşlık Seviyesinde açılır. |
Karakter Hikayesi 5 | Clorinde'in gözünde Düello Şampiyonları Mareşose Avcılarının görevleri arasında fark yoktur. Mareşose Avcıları, her yeri kasıp kavuran canavarları öldürerek Fontaine'in huzurunu sağlamak için savaşıyordu. Fontaine'deki yasaların ve düzenin temsilcileri olan Düello Şampiyonları ise yasadaki boşlukları ve eksiklikleri kötüye kullanarak kişisel çıkar sağlamaya çalışan suçluları cezalandırıyor. Ayrıca onlar sayesinde hem onurunu savunmak isteyenlere adil bir düello şansı veriliyor hem de seslerini duyurmaları için onlara bir fırsat sunuluyor. Ancak ortalık durulduğunda ve faillerin hepsi cezalandırıldığında, adalet adına savaşanlar ellerine aldıkları kılıçları ne yapacaklar? Petronilla, bir keresinde Clorinde'e canavarları yok etmeyi iyice kafaya takmış olan bir Mareşose Avcısından bahsetmişti. Toprakların gölgelerden temizlendiği o gün geldiğinde kendisini çaresiz hissetmesi hiç de uzun sürmemişti. Canavarları avlamakla geçirdiği bir hayattan sonra baş düşmanları yenildiğine göre artık hayatının ne anlamı kalmıştı ki? Bu konu hakkında uzun uzun düşündükten sonra, Mareşose Avcılarıyla olan bağını koparıp tek başına canavarların peşine düşmek için hayatına eskisi gibi devam etmeye karar verdi... Petronilla en sonunda ona neler olduğunu anlatmadı ama sadece şunları söyledi: "Bir kılıç kınından çıktığı anda en fazla paslanıp gitmeyi umabilir." O zamanlar henüz bir çocuk olan Clorinde'in kafasını epey karıştırmış görünüyordu bu sözler. Bunu gören Petronilla, elindeki kahve kaşığını kaldırdı ve bir küp şekere doğru tutarak şöyle sordu: "Clorinde, bana bunun ne olduğunu söyleyebilir misin? Önemli bir soru bu. Doğru yanıt verirsen bir bardak Bulle Meyvesi Suyu vereceğim sana." Clorinde gözlerini kırptı ve sesinde hafif bir tereddütle yanıt verdi: "Bu... Bir küp şeker değil mi?" "Dikkatinden kaçmadı... Yanıtını unutma Clorinde." diye cevap verdi tecrübeli Mareşose Avcısı ve devam etti: "Birisi kahve kaşığıyla küp şekeri gösteriyorsa amacı senin kaşığa değil şekere odaklanmanı sağlamaktır. Mareşose Avcılarının savaşmalarının yegane sebebi herkesin hayatına barışı yeniden getirmek içindir. Tabii bu 'herkes'in içine kendileri de dahildir." "Peşinde olduğun küp şeker aslında mutlu ve huzurlu bir hayattır. Savaşmak ise onu almak için kullandığın kaşıktan ibarettir." "Ne için savaştığını asla unutma ve araçların amaç olmasına sakın izin verme. "Yoksa, şekeri görmeyip de sadece kaşığı gören bir aptala dönüşürsün ve kahven de sonsuza dek inanılmaz acı kalır." Akşamın karanlığı çökerken ilk ışıklar da Fontaine Şehri'ni aydınlatmaya başladı. İnsanlar şehrin dört bir tarafında neşe ve coşkuyla bir o yana bir bu yana koşturuyordu. Clorinde, orada oturmuş Lutece Kafenin en yeni kahvesinden son damlalarını yudumluyordu. Kahvenin dibinde kullandıkları malzemenin, tadı bastırmak için genelde kullandıkları şurup değil de taze mevsim meyvelerinin suyundan yapıldığını duyunca epey ilgisini çekmişti. "Yarın izin günüm." diye geçirdi içinden. "Bu gece güzelce uyuyacağım, yarın erkenden gidip çiçek ve meyve alacağım. Masa Oyunu Topluluğunda öğleden sonra Navia ile buluşacağım ve birlikte en yeni senaryoyu oynayacağız." "Çok yoğun bir gün olacak sanırım." Pastasından kalan son parçaya da çatalını saplayan yenilmez Düello Şampiyonu, bu son lokmayı da ağzına attı, enfes dokusunun tadına vara vara yedi ve sonra ayağa kalkıp gitti. * 6. Arkadaşlık Seviyesinde açılır. |
"Mareşose Avcısının Mirası" | Clorinde'in giysisinin en belirgin özelliğini arıyorsan arkasından sallanan pelerinin kuyruğundan başka bir yere bakma. Bu pelerin, Clorinde için tam manasıyla "hatıralık" bir şeydir. Clorinde henüz daha on yaşındayken, onu eğiten ve ona göz kulak olan hocası Petronilla bir elveda bile demeden sessizce çekip gitmişti. Daima her şeyi biliyor gibi görünen Bay Callas'ın bile Mareşose Avcısının nereye gitmiş olabileceğine dair ufacık bir fikri yoktu. Clorinde tüm odanın altını üstüne getirdi, hatta Petronilla'nın ipucu aramaları için eğitim verdiği yerlerin hepsine gitti ama sonunda hocasının nereye gitmiş olabileceğine dair hiçbir iz bulamadı. Yaptığı tüm bu aramalar sırasında bulduğu tek şey dolapta asılı duran uzun, ince ve lacivert bir pelerindi. Clorinde daha önce hocasının bu pelerini giydiğini hiç görmemişti, genelde hep siyah olanı giyerdi. Clorinde bunu unutacak olsa bile Petronilla'nın gölgede bıraktığı Jandarmalar ile şehrin dört bir yanında duvarlara asılı olan "aranıyor" posterleri ona bunu hatırlatırdı. ... Ancak pelerinin iç kısmında, apaçık bir Mareşose Avcısı arması vardı. Ayrıca üzerinde adının kazılı olduğu hançer şeklinde bir kolye de vardı, geç kalmış bir doğum günü hediyesi gibiydi. Ancak bu pelerin ve üzerindeki arma... Bunlar gerçekten bir ayrılık hediyesi miydi, yoksa hocasının kendisi için hazırladığı bir başka sınav mıydı? Clorinde'in kafası karışıktı, yine de pelerinle armayı aldı. Bu bir sınav olsaydı eğer, kendisini bekleyen son sınava hazırlanmak için elinden gelen her şeyi yapacaktı. Hayatının geri kalanını sırf bu sınav uğruna harcaması gerekse bile... * 4. Arkadaşlık Seviyesinde açılır. |
Önsezi | Clorinde ilk beş dakikada denetmeni etkisiz hale getirmişti. İlk başlarda sabrı tükenmiş gibi bir hali vardı ama artık şaşkınlıktan başka bir şey kalmamıştı geriye. Haberi duyunca alelacele koşup gelen diğer üç düellocunun da ringde nutkunun kesilmesi çok uzun sürmedi. Genelde soğuk ve kasvetli olan mahkeme, çok geçmeden neredeyse dayanılmayacak derecede neşeyle dolup taştı. Teorik olarak sadece üç tur sürmesi gereken Düellocunun İmtihanı, düellocuların coşkusu sebebiyle hızla tam bir turnuvaya dönüşmüştü. Clorinde'in bu duruma itirazı yoktu, tek cevabını elindeki kılıçla zaten ifade etmişti. Başından sonuna kadar ne yalpaladığı ne de güçsüz düştüğü bir an bile olmadı. O andan itibaren, Clorinde'in kendisi için yapacağı tek şey Düello Şampiyonu olmanın inceliklerini ve çeşitli kurallarını öğrenmekti... Tabii bunları yaparken de her türlü düelloya katılmaktı. Her ne kadar Clorinde'in yenilmezliğine dair namı kısa sürede herkes tarafından bilinse de rakiplerinin çoğu onunla karşı karşıya gelmektense hemen teslim olmayı tercih ediyordu. Üstelik daha resmi olarak bir Düello Şampiyonu bile değildi. "Kılıç ustalığın kusursuz olabilir ama öyle olsa bile bir düello yapmak her zaman o kadar kolay değildir." dedi oradaki tecrübeli Düello Şampiyonları ve şöyle devam ettiler: "Ayrıca bu işe uygun olduğunu kanıtlaman için özel bir... Özel demeyelim de daha az tek yönlü bir savaş mücadelesinden geçmen gerekecek." Clorinde, bunun ne manaya geldiğini o zamanlar anlamasa da birkaç gün sonra hayatının ilk gerçekten zorlu savaşına katılmak zorunda kalmıştı. Karşısındaki rakibi, kendisinin de tanıdığı zengin bir tüccardı. Bu beyefendi hem işçilerinin maaşından keyfine göre kesinti yaptığı için hem de onların sağlıklarını hiç umursamadığı için işini kötüye kullanmakla suçlanıyordu. Tuttuğu dalgıçlar, türlü türlü dayanılmaz hastalıklara maruz kaldıkları için artık katlanamaz hale gelmişler ve bu yüzden de bir araya gelerek bu tüccarı mahkemeye vermişlerdi. Hüküm de zaten çoktan verilmişti: "İstismardan suçlu olduğuna dair en ufak bir şüphe yoktur." Ancak tüccar, tüm bu olayın kendi itibarına daha önce eşi benzeri görülmemiş bir gölge düşüreceği konusunda ısrar ederek yargılamanın düelloyla yapılmasını talep etmişti. "Bunları benden başka kim işe alır ki?" "Ben olmazsam bunların hepsi açlıktan ölür! Ey merhametli ruhlar, eminim ki böyle bir şeyin olmasını siz de istemezsiniz, değil mi?" "Hangimizin fiziksel rahatsızlıkları yok ki? Benim bile sürekli hesapları ve diğer belgeleri incelemekten gözlerim görmez oldu neredeyse! Onlara doktor getirip ilaç bile satın aldım... Bunların hepsini görmezden geliyorlar!" Tüm Fontaine Şehri'nde bu iddialarla dolu sayısız makalenin dolaşmasıyla, çok geçmeden halkın dilinden düşmeyen bir konu haline geldi. "Hımm... İyi bir noktaya değindi..." "Ancak... Hımm, acaba gerçekten de doğruları söylemiyor olabilirler mi?" Düello gününde, kimileri iyi niyetinden kimileri de sırf merakından orada olan çok büyük bir kalabalık düello ringinde toplandı. Zengin iş adamı ringe geldiğinde, izleyiciler arasından rüşvet verdiklerine el sallayarak işaretini verdi. Bunu görenler ise bağırmaya başladı: "Bu beyefendi haksız yere suçlanıyor! Böyle bir iftiraya asla sessiz kalmayalım!" Diğerleri de etrafındakilere şöyle mırıldandı: "Bana sorarsanız, bu insanlar kesinlikle doğruyu söylemiyor..." Bu tür bağırışların ve mırıldanmaların arasında kalan sıradan halk, tereddüt etmeye başladı ve sanki bir heyelanın gittikçe ivme kazanması gibi çok geçmeden onlar da sürü psikolojisinin etkisine kapıldılar. "İyi bir insana orada haksız yere işkence edilirken burada elimiz kolumuz bağlı oturup izleyemeyiz." Kalabalıktan gelen sesleri duyan genç Clorinde şaşırdı ve aklı karıştı, sanki okyanusun dibine saplanmış gibi hissediyordu kendini. Duraksadı, eli kılıcın kabzasında öylece kaldı, kılıcı çekip çekemeyeceğini bilemedi. "Ama yargılandı ve kanıtlar da gayet kesindi." diye düşündü kendi kendine. Ancak adamın haklı olduğu konusunda sanki herkes ikna olmuş gibiydi. Zengin tüccar kılıcını çoktan çekmişti ve galip gelmiş gibi bir havayla Clorinde'e doğru yürüyordu. "Onları duyuyorsun Bayan Clorinde. Dedikleri gibi ben iffetli, cömert ve iyi kalpli biriyim." "Benim gibi iyi insanlar olmadan Fontaine Şehri ayakta duramaz." Tüccar kılıcını kaldırdığı anda, kabzadaki altın süsler ve değerli mücevherler göz kamaştırıcı bir şekilde parladı. Clorinde, bir an için onun bu ışıl ışıl kılıcın parlayan gövdesinden yansıyan bakışlarıyla karşı karşıya geldi. Gördüğü tek şey kibir, ukalalık ve boş kabadayılıktı. O anda kullandığı kılıcın kendi kılıcıyla bol ölçüşemeyeceğini, onun da bu kılıçla kimseyi ikna edemeyeceğini anladı. Şaşaalı mücevherler, yalanlarını gizlemek için kullandığı bir maskeden başka bir şey değildi. Sanki bir sokak köpeği, vahşi bir canavar gibi görünmek için dalların ve dikenlerin arkasına kendisini saklamış gibiydi. Ne kadar da acınası bir sahtekarlık! Clorinde saliseler içerisinde o muhteşem kılıcı ikiye bölmüştü ve etrafa saçılan kıvılcımlar söndükten sonra bu karşılaşmanın bittiği artık kesindi. Bununla birlikte tüm kalabalık da sessizliğe bürünmüştü. "Adalet, bana gerçekleri gösterdi ve ben de buna kendi gözlerimle şahit oldum." "Onur burada sadece kılıçla kanıtlanır." Clorinde kılıcını kaldırıp bu sözleri söylerken, tüccar da şaşkınlıkla onun arkasından baktı. Kendi dehşet dolu yüz ifadesi, ansızın nereden geldiği belli olmayan ama Clorinde'in boynunda asılı olan Önsezinin üzerine yansıyordu. "Yoksa onurun için savaşacak cesaretin daha en başta mı yoktu?" * 6. Arkadaşlık Seviyesinde açılır. |
723 responses to “Clorinde”
Clorinde C0+R1,In my calculations. R1 Futsu 98%, R1 Mistsplitter 92%, R1 Jade and R1 The Black Sword 80%, R1 Created with Sketch 83% up and down.
How about R5 Black Sword? Will I need to commit 4 months to R5 Black Sword or can I just use my R1 Futsu?
Just use Futsu
I don’t believe this at all. Her signature is only 2% better than Haran? 8% better than Mist? Nah, that’s not the Hoyoverse I know.
So is there any V2 changes guys?
Е Lv10:
Wild Hunt DMG: 52.9%/66.1% -> 52.9%/76.7%
Impale the Night dmg
65.2%/86.9%/36.2%×3 -> 65.2%/86.9%/46.2%×3
Impale the Night Restoring health
0%/105.0%/120.0% -> 0%/104.0%/110.0% Bond of Life
A1: 17% -> 20%, 1530 -> 1800
C1: 1с -> 1.2с
C2: 24% -> 30%, 2160 -> 2700
Multipliers up, healing down
TYSM
So can anyone tell is missplipter is a good choice on her I’m planning on getting c2 clorinde I was told that mist is not a good option for her
It’s only 12% worse than her signature. If you have already Mist, I would recommend chasing her cons instead of risking 33% no pity from the scam weapon banner.
Missplitted is a very decent option, I think one of the best for this. Two of the three passive conditions will work flawlessly, the third condition will not work for long if you play with Fishl and collect a lot of particles, thereby filling your energy volume in 4-5 seconds, but it still works.
Mitsilpettr is definitely a great option but you miss out on the drip of absolution
Bro you just said you recommend going after constellations than signature a couple comments below…
It is I just wanted an excuse to spell msipltltre horribly wrong
Also they said they’re going for C2 and my comment was just about the absolute drip of absolution
yea pmtistsptelir indeed has some absolute drip of absolution
92% clorinde’s sig
Clorinde C0+R1,In my calculations. R1 Futsu 98%, R1 Mistsplitter 92%, R1 Jade and R1 The Black Sword 80%, R1 Created with Sketch 83% up and down.
Idk why but current patch + leaks feel refreshing.
I like this character-design meta of self-sustained independent powerhouses lately. That have everything they need to be comfortable solo, but obviously will do more with a well thought out team of 3. That more or less could be called a chearleader team for how secondary is their role. LOL Bench all, go solo 36*. Style on abyss. Go have fun in overworld. 1-2NA, 0 reactions and mitachurl is dead. Life good. I see that Chlorinde isn’t a powerhouse on her own per se, but still a good looking not dependant on specific full c6 4*, a healer, a shielder, etc. Independent fun character. That might need just a Nahida to feel on par with last 2 known menaces of “powercreep-afraid” public.
Smol update:
Got Arle in 20-pull after loosing 80 to Diluc btw. I don’t really like to go that close to the sun with my pulls…
Completely cut off the outside world, grinded, tested everything, didnt spoke to anyone for 3 days, good shit. Half the Fontaine and whole of Chenyu Vale left, can’t wait for Natlan, il Capitano, Varka etc.
finally
The word i was going for wasnt self-sustained but self-sufficient.
no one asked
I asked.
absolutely no one asked
It was for those who are willing to engage. (not everyone)
I asked.
Solo isn’t needed the game has been created with reactions and going solo it’s a dumb way of play imo.
Its a fun challenge tho
In Abyss I’ve done solo neuvi and outside of Abyss I like to solo things with Childe
While I think most people appreciate the change in character design, I can see the argument that having more and more characters being self-sufficient being a bad thing in the long run. If more characters are able to buff, heal, and provide IR for themselves, new characters are inevitably going to be compared to these character designs. That ultimately will make the “outdated” design less desirable and the need for reactions on your team becomes less and less. Sure, it’s fun to speed run the Abyss with solo Neuvillette or solo Arlecchino or whoever but I do think that design should be balanced with the need for a shielder or healer or whatever. Like what if the only way to get BoL on Chlorinde was for her to be healed or overhealed? As it stands, she doesn’t need to have a passive that converts healing to BoL when her E will do it for her and clears it too. It feels redundant and I believe they need to pick a lane.
It’s nice because you can also just bring whoever else you want without “needing” heals or shields or whatever, which is what excludes several characters currently because there’s only 4 slots in a team.
Yeah this one part “UnLucky” mentions, is main reason in feeling refreshing, you dont NEED an ULTRA-specific team to enjoy said char, and it feels freeing to be able to put whomever (you actually like, instead of optimizing) into the party, and not feeling set back by it, also not feeling like a Cyno in overworld. LOL
The thing i should probably clarify, i do not mean chars should be wihout downsides. Im just kinda tired of collecting a thousand of different pieces for one dude every time. HIV kinda overdid this part with a big chunk of all releases. Plus i dont really mean every single one of them from now on should be like that, we need some contrast too. The obvious gap IMHO adds to the feeling of fresh.
what I’m concerned about is recent trends in character design. take 5* characters in early versions of the game. most would consider the constellations those characters to be pretty useless and most would probably compare those characters to Dehya. Most characters nowadays get turned into a main dps or become an even stronger one at c6. All I’m saying is that they have changed how they designed the characters throughout the lifetime of the game and hardly any characters are designed like they were when the game first came out. I can see the “self-sufficient design” becoming more commonplace especially if that is what gets people to spend more money on the game. Fontaine has been all about how can characters recover their own hp and I think it is about time that design died.
I really don’t get the bring whoever you want argument. if Neuvillette or Arlecchino can solo the Abyss, why would you need to bring anyone? There’s always been 4 slots on a team and there’s always going to be characters excluded from your team. No one is going to “bring whoever they want” when playing any character. Sure you can bring Thoma with your Neuvillette but why would you want to? Some characters will bring negative synergy at worst and be straight up useless at best. It really isn’t about “needing” healing or shields. That is a personal choice and you can play as risky as you want without these new characters being able to sustain themselves. These characters are actually excluding healers from the party because of the BoL mechanic itself being a source of damage.
to “Solo is dangerous waters.”
You misunderstood me.
I specificly advocate for not-DISABLED characters in the c0 state. I like what i saw recently. And i wish they own up and redo their past mistakes, but they wont. Cause poor, indy, HOYO went with “Waterfall model” and didn’t dedicated a single dev stage for “redo and fix.” So we can only look & hope for future chars.
“Whoever i want” problems is the game going against itself. Both in abyss and overworld, slightly for different reasons. Like raidou. Like wanting to put someone somwhere, and on paper it sounding good. But then you get stuck into arbitrary problems, that you need to deal with. And only after it, character starts to function. Like them giving cahracters strong buttons, and then taking away so much particles that you cant use Q ever anyway LMAO. People like to make builds, not fixing holes in the colander, with 2 hands and 10 fingers.
Wrio that ASKS FOR A char slot of a HEALER, TO EVEN START TO USE E. WHAT THE FUCK!? Why is it a C1?!?!
And for overworld, I’m tired of re-editing my teams every 5m. Or pressing Q on Cyno to have fun and having fun only for 1 initial seconds, and for the rest of the Q retarded, cause i wasted 17s of it into nothing, and now need to re-earn it for good chunk of time with tooth pick in my hands and an 8s cooldown between Es. Arle and Nuvi alleviated alot of this problems or have none of it, cause they dont need Q for basic function, they have the ultimate and that is AN ACTUAL ultimate, you press it when you NEED it. This is what im talking about. Completely counterproductive sensations always pop everywhere.
I jsut want HOYO to relax the “ASKS” some chars throw at you, and to stop releasing glorified NPC that need fixing. Unfortunately we already have alot of those, but with Arle, Nuvi, Navia and hopefully Chlorinde I can afford to put one or two of those favurites but disabled like: (Dehya, Lynette, Candace, etc) and do abyss 36* comfortably in one go. Even with those handicaps.
Yeah the drawback only is if they will raise DPS entry floor immensly over Arle’s performance. As happened on dendro release, i was happy at first but then all of my non-dendo plummeted into near not finishing abyss with 36*, first time in years.
I know hoyo wont ever update something that has to do with chars. But now i wonder how will they tackle personal changes. For someone like Childe that arent binded to one and done region. It starts to feels awkward. He didn’t platoed in power, but he is like a fucking time capsule, his outdated phrases about Arle, 4digit numbers, etc. (Still like this best companion-rival)
Tbf his phrases about Arle aren’t “outdated” that’s just the common opinion of her, that’s very likely just what he really thinks
Also Childe is still very strong not for his raw dmg but his synergy with strong sub-dpses, international is still popular after all
Well after their dialogue in Arle quest i’d disagree, he realised that rumors were spread. And his voice-over line in game is way to radical for that to be the case.
About The Knave
Look, I’ve got nothing against people who have their own agendas I myself joined the Fatui to get more experience in combat. But I don’t like her at all. If she stood to benefit from betraying others, she’d turn against the Tsaritsa in a heartbeat. There isn’t a sane bone in her body.
Yeah I feel like it should probably be changed but the development was relatively minor and Hoyo probably forgot that line existed
I dont really like full on solo, (cus reactions make brain go brr funny wfx) but it feels refreshing to know it is reasonably doable.
Would something like Kazuha, Nahida, Fischl be a good aggravate team, or is there too much electro and Nahida can’t keep up? Then maybe Yaoyao instead of Fischl? Now with the recent buffs Clorinde actually only needs 2,550 ATK to max out her A1, probably so more to incentivize playing her in an aggravate team, which I will be doing.
You underestimate Nahida’s stupidly high dendro application, and yeah that’s a good team
Also Clorinde still caps at 3000atk I think since the A1 cap was increased to 1800
ohh alright, thank you!
Aggravates don’t deplete Quicken aura, so there’s no situation where Nahida can’t keep up in that team. Unless you’re fighting in a river with lit torches around for Kazuha to swirl, or something. If you ever do lose the dendro aura, an electro swirl will proc Nahida’s E off field, so you’re good.
so does her NA also need leveling like Yoimiya, or only skill?
Only skill
(She’s like Childe)
Ok so she’s electro ChildeYoimiyAyato (ha! :v )
will bolide 40% multiplier increase in NA will be good comparing with another dmg increase set like gladiator or fragment?
It needs a shield to activate; she prefers healing.
We beating the mid allegations with this week’s changes
All her multipliers have been increased quite a lot
A1: 17 -> 20
Piercing shot: 66.1 -> 76.7
Level 3 stab: 36 2*3 -> 46.2*3
healing on the stab reduced to 110% of BoL
Judging by multipliers alone, a single N3E combo has had around a 19% increase I think
seems like keqing/alhaitham with bond of life buffs. best team is avvagrate with that many damage instances but work in pretty much in other team also? wonder if she has alhaitham’s aoe in his e infusion hits.
It sounds good. I am interested in the problem of generating particles of the “Night Watch” state, if the generation is weak, then it would be possible to recycle Q, like Chiori, as a result of which 50 will cost 13.5 CD. Although, given the Electro resonance and Fischl, there should be no problems with 60 cast when generating 4 particles per “Night Watch” state.
Genuine question:
Should i get her signature or c1 first? Her signature gives a lot of crit and damage in overall while her c1 will give her more electro application
We need to understand how necessary the value of c1 will be. Signature weapons are just statistics. The same statistics will be given by Mistsplitter Reforged.
Haran Geppaku Futsu will be a good choice if you don’t go over the limit on a crit rate.
Freedom-Sworn and Light of Foliar Incision can be good options in aggravate.
The Primordial Jade Cutter will be very difficult to balance in terms of crits. But if you succeed, then this is a good option. 100\200 crits ahead.
C1 is more valuable compared to a good amount of ATK and Crit DMG from the signature weapon. Because there are so many great swords in the game (both 5-Star and 4-Star), I find that getting her weapon would be a commitment as she is the only current character who can benefit from it. As things stand now, I recommend getting her C1 or constellations overall instead of her weapon because there are so many great options already available.
Take note: These are your Primogems, your choice.
I’m definitely going for C6 though and maybe her weapon R1.
If you have mistsplitter or Futsu then I’d recommend going for C1, C1 is generally probably better since it’s cheaper to guarantee
I’ve heard her sig is like 10~15% better than other 5* swords, while C1 is 20~25% better than C0.
Ayato’s sig is very close to her sig now.
Thanks a lot for y’all opinions!
It really helps me decide things easily
Thanks a lot for y’all opinions! These inputs really help me decide things easily.
they need to pump those numbers up
as of now, she’s equal to c0 raiden but without support capabilities, hope they buff her
they know. number go up
the comment window did it again (wrong thread)
Idk why but current patch + leaks feel refreshing.
I like this character-design meta of self-sustained independent powerhouses lately. That have everything they need to be comfortable solo, but obviously will do more with a well thought out team of 3. That more or less could be called a chearleader team for how secondary is their role. LOL Bench all, go solo 36*. Style on abyss. Go have fun in overworld. 1-2NA, 0 reactions and mitachurl is dead. Life good. I see that Chlorinde isn’t a powerhouse on her own per se, but still a good looking not dependant on specific full c6 4*, a healer, a shielder, etc. Independent fun character. That might need just a Nahida to feel on par with last 2 known menaces of “powercreep-afraid” public.
Smol update:
Got Arle in 20-pull after loosing 80 to Diluc btw. I don’t really like to go that close to the sun with my pulls…
Completely cut off the outside world, grinded, tested everything, didnt spoke to anyone for 3 days, good shit. Half the Fontaine and whole of Chenyu Vale left, can’t wait for Natlan, il Capitano, Varka etc.