Table of Content |
Stats |
Skills |
Skill Ascension |
Related Items |
Gallery |
Sounds |
Quotes |
Stories |
Stats
Lv | HP | Atk | Def | CritRate% | CritDMG% | Bonus EM | Materials | Total Materials |
1 | 821 | 19.05 | 46.92 | 5.0% | 50.0% | 0% | ||
20 | 2108 | 48.95 | 120.55 | 5.0% | 50.0% | 0% | 1 3 3 20000 | 1 3 3 20000 |
20+ | 2721 | 63.19 | 155.6 | 5.0% | 50.0% | 0% | ||
40 | 4076 | 94.65 | 233.08 | 5.0% | 50.0% | 0% | 3 2 10 15 40000 | 1 13 18 60000 3 2 |
40+ | 4512 | 104.76 | 257.98 | 5.0% | 50.0% | 24 | ||
50 | 5189 | 120.5 | 296.74 | 5.0% | 50.0% | 24 | 6 4 20 12 60000 | 1 33 18 120K 9 6 12 |
50+ | 5770 | 133.98 | 329.95 | 5.0% | 50.0% | 48 | ||
60 | 6448 | 149.72 | 368.71 | 5.0% | 50.0% | 48 | 3 8 30 18 80000 | 1 63 18 200K 9 14 30 3 |
60+ | 6884 | 159.84 | 393.62 | 5.0% | 50.0% | 48 | ||
70 | 7561 | 175.56 | 432.33 | 5.0% | 50.0% | 48 | 6 12 45 12 100K | 1 108 18 300K 9 26 30 9 12 |
70+ | 7996 | 185.67 | 457.24 | 5.0% | 50.0% | 72 | ||
80 | 8674 | 201.41 | 496.0 | 5.0% | 50.0% | 72 | 6 20 60 24 120K | 1 168 18 420K 9 46 30 9 36 6 |
80+ | 9110 | 211.53 | 520.91 | 5.0% | 50.0% | 96 | ||
90 | 9787 | 227.26 | 559.67 | 5.0% | 50.0% | 96 |
Skills
Active Skils
Normal Saldırı: Kraliyet Saz Okçuluğu | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Arka arkaya en fazla 3 ok atışı yapar. Daha isabetli ve daha fazla Hasar veren bir Nişan alırken okun ucunda Elektrik gücü birikir. Gösterdiği etki, enerjinin ne kadar süre yük topladığına göre belirlenir: ·1. Seviye Yük: Yıldırım gücü taşıyan ve ·2. Seviye Yük: Atış yönündeki düşmanları delip geçerek Havadayken yaylım ok atışı yapar ve dalışa geçerek yere vurur. Yere vurduğunda Alan Hasarı verir. | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Kadim Ayin: Gürleyen Kumlar | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Yıldırımın gücünü toplar ve "İçinde Tanrıyı barındıran Rahip ile çukurları vahaya dönüştüren Büyücü. Kum denizi şarkıcıları onların hikayelerini anlatmaya devam ediyor... Ancak ben bilirim onların efsane olmadığını, çünkü onlar benim atalarım." | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Saklı Ayin: Gölgedelen Alacakaranlık | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Sethos gizli bir ayin gerçekleştirir ve "Alacakaranlık Meditasyonu" durumuna girer. Bu durumdayken Sethos'un Normal Saldırıları düşmanları delen Sethos bu durumdayken Hedefli Atış yapamaz. Gün Batımı Oku ile verilen Hasar, Yüklü Saldırı Hasarı sayılır. Bu etki, Sethos savaş alanından ayrıldığında kaybolur. Sessizlik Tapınağında Kral Deshret zamanından Akhtamun'un ardında bıraktığı birçok kitap saklanmaktadır. Bunların içerisinde kudretli gizli ayinler bulunmasına rağmen Tapınaktakiler dahil çok az kişi bunlarda ustalaşabilmiştir. | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Passive Skills
Thoth'un Keşfi | |
Yakınlardaki |
Kara Çaylağın Sırrı | |
Nişan Alırkenki yükleme süresi, Sethos'un her Element Enerjisi puanı başına 0,285sn azalır. Bu yöntemle yükleme süresi en az 0,3 saniyeye kadar düşürülebilir ve en fazla 20 Enerji eklenebilir. Bir |
Kum Kralının Nimeti | |
Sethos "Kavurucu Kum Gölgesi" etkisi kazanır ve Şu koşullardan herhangi biri karşılandığında Kavurucu Kum Gölgesi etkisi kaldırılır: ·Gölgedelen Atışı bir düşmana ilk isabet ettikten 5sn sonra. ·4 Gölgedelen Atışı düşmanlara isabet ettikten sonra. Kavurucu Kum Gölgesi etkisine sahip bir Gölgedelen Atışı düşmana ilk isabet ettikten 15sn sonra Sethos Kavurucu Kum Gölgesi etkisini yeniden kazanır. |
Constellations
Mühürlü Tapınağın İlahisi | |
Papirüse Yazılı Yasaklı Sırlar | |
Aşağıdaki koşullar karşılandığında Sethos 10sn boyunca %15 ·Hedefli Atışlar aracılığıyla Element Enerjisi tüketmek; bu koşulun tetiklenmesi için önce "Kara Çaylağın Sırrı" Pasif Yeteneğinin açılmış olması gerekir. · · |
Yükselen Ay Bilgesine Övgü | |
Maksimum yükseltme seviyesi 15'tir. |
Uğurlu Tüyler | |
Yalnız Tanrının Yakan Kum Günlükleri | |
Maksimum yükseltme seviyesi 15'tir. |
Sürgün Güneş Tapınağının Büyük Kitabı | |
Skill Ascension
Gallery
360 Spin
Idle #1
Idle #2
loc_gallery_vid_combat
Sounds
Title | EN | CN | JP | KR |
Party Switch | ||||
Party Switch when teammate is under 30% HP | ||||
Party Switch under 30% HP | ||||
Opening Chest | ||||
Normal Attack | ||||
Medium Attack | ||||
Heavy Attack | ||||
loc_combat_sound_1000008 | ||||
Taking Damage (Low) | ||||
Taking Damage (High) | ||||
Battle Skill #1 | ||||
Battle Skill #3 | ||||
Sprinting Starts | ||||
Jumping | ||||
Climbing | ||||
Heavy Breathing (Climbing) | ||||
Open World Gliding (Start) | ||||
Open World Idle | ||||
Fainting |
Quotes
Audio Language:
Title | VoiceOver |
Merhaba | |
Sohbet: Düşünme | |
Sohbet: Kargaşa | |
Sohbet: Okul | |
Yağmur Yağdığında | |
Yıldırım Düştüğünde | |
Kar Yağdığında | |
Güneş Açtığında | |
Çölde | |
Günaydın | |
İyi Günler | |
İyi Akşamlar | |
İyi Geceler | |
Sethos Hakkında: İzlenim | |
Sethos Hakkında: Liderlik | * 4. Arkadaşlık Seviyesinde açılır. |
Hakkımızda: Sohbet | |
Hakkımızda: Kamp Ateşi | * 6. Arkadaşlık Seviyesinde açılır. |
Önsezi Hakkında | * 4. Arkadaşlık Seviyesinde açılır. |
Paylaşılacak Bir Bilgi | |
İlginç Şeyler | |
Cyno Hakkında | * 4. Arkadaşlık Seviyesinde açılır. |
Tighnari Hakkında | * 4. Arkadaşlık Seviyesinde açılır. |
Alhaitham ve Kaveh Hakkında | * 4. Arkadaşlık Seviyesinde açılır. |
Avare Hakkında | * 4. Arkadaşlık Seviyesinde açılır. |
Dehya Hakkında | * 4. Arkadaşlık Seviyesinde açılır. |
Candace Hakkında | * 4. Arkadaşlık Seviyesinde açılır. |
Faruzan Hakkında | * 4. Arkadaşlık Seviyesinde açılır. |
Nilou Hakkında | * 4. Arkadaşlık Seviyesinde açılır. |
Sethos Hakkında Daha Fazlası: I | |
Sethos Hakkında Daha Fazlası: II | * 3. Arkadaşlık Seviyesinde açılır. |
Sethos Hakkında Daha Fazlası: III | * 4. Arkadaşlık Seviyesinde açılır. |
Sethos Hakkında Daha Fazlası: IV | * 5. Arkadaşlık Seviyesinde açılır. |
Sethos Hakkında Daha Fazlası: V | * 6. Arkadaşlık Seviyesinde açılır. |
Sethos'un Hobileri | |
Sethos'un Sorunları | |
En Sevdiği Yemek | |
En Sevmediği Yemek | |
Hediye Alma: I | |
Hediye Alma: II | |
Hediye Alma: III | |
Doğum Günü | |
Yükseltme Hakkında: Giriş | * 1. Yükseltme Aşamasında açılır. |
Yükseltme Hakkında: Gelişme | * 2. Yükseltme Aşamasında açılır. |
Yükseltme Hakkında: Zirve | * 4. Yükseltme Aşamasında açılır. |
Yükseltme Hakkında: Sonuç | * 6. Yükseltme Aşamasında açılır. |
Normal Saldırı: I | |
Element Becerisi: I | |
Element Becerisi: II | |
Element Becerisi: III | |
Element Patlaması: I | |
Element Patlaması: II | |
Element Patlaması: III | |
Hazine Sandığı Açma: I | |
Hazine Sandığı Açma: II | |
Hazine Sandığı Açma: III | |
Düşük Can: I | |
Düşük Can: II | |
Düşük Can: III | |
Düşük Canlı Takım Arkadaşı: I | |
Düşük Canlı Takım Arkadaşı: II | |
Yere Serilme: I | |
Yere Serilme: II | |
Yere Serilme: III | |
Hafif Darbe Alma: I | |
Ağır Darbe Alma: I | |
Ağır Darbe Alma: II | |
Gruba Katılma: I | |
Gruba Katılma: II | |
Gruba Katılma: III |
Stories
Title | Text |
Karakter Ayrıntıları | Kasabaya yeni biri gelmişti ama kimse onun ilk ne zaman geldiğini hatırlayamıyordu. Çölden gelen bu genç adam, katıldığı etkinliklerde o kadar kendinden emin ve doğal davranıyordu ki onunla muhabbet eden kişiler onun aslında kasabaya yeni geldiğini ancak çok uzun bir süre sonra anlayabildi. Sorup soruşturduktan sonra nihayet onun adını öğrendiler: Sethos. "Onunla nereden tanışıyorsunuz? Eski bir dostun, değil mi?" İnsanlar birbirlerine bu tür sorular sordu, ancak daha sonra hiçbirinin bu adamı uzun süredir tanımadığı ortaya çıktı. Sethos, şiddetli çöl rüzgarlarının yüksek şehir surlarının üzerinden içeri savurduğu bir kum tanesi gibi kalabalığa kolayca karıştı, onlarla memleketleri ve yolculukları hakkında muhabbetler etti. Unutulmaz yeşil gözleri ve konuşma tarzı sayesinde insanlar üzerinde cana yakın bir intiba bıraktı, dolayısıyla insanların da ona hemen içi ısındı. Güneş batarken bu yeni arkadaş, insanların yanına yeni bir hikaye ile çıkageldi ve onlara bir grup Münzeviyle birlikte kum fırtınasında Yük Hayvanlarını nasıl kurtardıklarını, geceyi geçirmek için bir vahanın kenarında nasıl kamp kurduklarını, çölde gecelerin ne kadar soğuk olduğunu ve şafak vaktindeki o mutluluğun yaşanılan onca zorluğa nasıl da değdiğini anlattı. Sethos'un anlattıklarına göre acı çekmek, hayattaki deneyim türlerinden sadece bir tanesidir ve tüm deneyimler hikayelere dönüşebilir. İnsanlar onun hikayelerinden hoşlandıkça onu daha sık görmek istediler. Ancak bir keresinde, dinleyiciler sarhoş bir halde masalara yığılırken, kafası hâlâ ayık olan Sethos kenarda oturmuş elindeki kadehini çeviriyordu. Sonra şöyle dedi: "Hepiniz sürekli benim hikayelerde çok sıradan biri gibi göründüğümü söylüyorsunuz. Peki şöyle bir değişikliğe ne dersiniz? Bu hikayede ana karakter ben olacağım ve elimde de bir altın anahtar olacak, bu anahtarı istediğim zaman kullanıp uzun zamandır kayıp olan bir hazine sandığını açabileceğim ve insanları büyük sırlarla dolu bir yere götüreceğim. Böyle bir hikaye duymayı asla istemezsiniz, değil mi?" "Bence o tür hikayeler çok sıkıcı oluyor. Sıradan insanların başına olağanüstü şeylerin geldiği hikayeler... İşte o hikayeler anlatmaya değer bence! Ha bir de dünyada öyle gizemli ve özel kişiler olsa bile senin kadar genç olmazdı." diyerek lafın arasına girdi han sahibi. Yüzündeki sebebi bilinmeyen bir mutlulukla, "Aynen öyle." diye yanıt verdi Sethos. |
Karakter Hikayesi 1 | Çoğu şehir sakini Sethos'u son sürat koşarken görmemiştir. Görselerdi onun gibi kimsenin koşamadığını, birinin ona yetişebilmesi için rüzgar kadar hızlı olması gerektiğini bilirlerdi. Sethos bu yeteneğinden gurur duyar ve sık sık şöyle der: "Çölde hayatta kalmak için bazı özel becerilerinin olması gerek, öyle değil mi? Benim becerim de koşmak işte, hem de çok hızlı koşmak." Bu hızı nedeniyle etrafındakiler ona hep önemli işler verir. Tabii bunlar öyle gerçek işler değildir, yarı zamanlı türden işler bile değildir hatta. Yaşlı ve hasta komşuların mektubunu yollamak ya da ödevini evde unutan öğrencilerin evine gidip ödevlerini alıp getirmek gibi işlerdir bunlar. İnsanlar, yaptığı bu iyiliklerin karşılığını ona farklı şekillerde verirler. Bazı öğrenciler Mora verirken bazıları da ona kahve ısmarlar, hatta içten teşekkür etmek amacıyla değerli Dehanın Yakarışı kartlarından veren bile vardır. Yaşlılara gelince, onların hediyesi ise hep... Daha eşsiz olur diyelim. Paranın haricinde kimi yaşlılar Sethos'a ev yemeği ikram eder, kimileri de bir köşeden çıkardıkları eski süs eşyalarını ona hediye olarak verir. Ancak Sethos nasıl bir hediye alırsa alsın hepsini çok sevinerek kabul eder. Onları koleksiyonuna ekler ve değerlerine göre kategorilere ayırır: Mora, süs eşyaları, işe yaramayan ıvır zıvırlar, Dehanın Yakarışı kartları ve diğer her şey. "Hiçbir talebe hayır demiyorsun! Ayak işlerine koşturmak hoşuna mı gidiyor yoksa?" diye sordu bir keresinde Hazineler Sokağı'ndaki bir kadın. Sethos, o kadına ettiği yardım karşılığında aldığı kızarmış balık rulolarını yemeyi çok seviyordu aslında. Görünüşe bakılırsa, kadının kendi ailesinin ve komşularının dışında kocaman sokakta onun enfes yemeklerini yiyen tek kişi kadına dükkanında yardım eden bu yardımsever Sethos'tu. Kadının az önce verdiği yemek kabını elinde tutan Sethos, orada uzunca bir müddet durarak bu soruyu derinlemesine düşündü. "Haklısın." dedi Sethos, sanki bir şey kafasına aniden dank etmiş gibi ve şöyle devam etti: "Düşündüm de gerçekten de ayak işlerini yapmaktan zevk alıyorum." "Daha iyi bir iş istemez misin? Çok bilgili birine benziyorsun, oldukça da yeteneklisin... İstersen bir iş bulmana yardım edebilirim." dedi kadın endişeli gözlerle bakarak. Sethos elini salladı ve uzakta uçan birini göstererek, "Sence şu kişi ne yapıyor?" diye sordu. Kadın kafasını kaldırıp baktı ve alt kısmında insana benzeyen bir şeyin olduğu irice yuvarlak bir nesnenin geçtiğini gördü. Şaşırmış bir ses tonuyla, "Ayak işleri yapan başka biri değil mi o?" diye cevap verdi. "Şapkalı Adam onun adı, çok hızlı olmasıyla bilinen Vahumana öğrencisi kendisi." dedi Sethos elindeki çatalı kaldırarak. "Ama duyduğuma göre, bazen Akademinin mektuplarını dağıtması için onu çağırıyorlarmış." "Yani... Yaptığı bu işi sevdiğini mi söylüyorsun?" "Hayır hayır, sevdiğini düşünmüyorum ama ben onun gibi değilim. Ben sosyal biriyim. Ayak işleri yapmayı, kolay görevleri üstlenmeyi seviyorum. Hem baksana, bana yemek ısmarladın! Ayrıca benim gayet düzgün bir işim de var, yani sen beni hiç dert etme." Sonraki birkaç gün Sethos kendi işleriyle meşguldü. Bir gün, bir işini halletmek için Akademinin yan kapısından geçerken aniden ağaçların tepesinden kendisiyle dalga geçen bir ses duydu. "Ayakçı çocuk Akademiye gelmiş. Çok mu yoğunsun çalışkan çocuk?" Ağaçların tepesine tüneyen bu kişi Şapkalı Adam'dan başkası değildi. Sethos elindeki yemek kabını kaldırdı ve gülümseyerek, "Öğle yemeğimi yemeye geldim, bunu bana birisi verdi. Sen de biraz ister misin?" dedi. "Bana kalırsa sen ayakçı çocuk falan değilsin. Çok daha önemli bir rolün var senin." "Bana kalırsa sen de öğrenci değilsin. Çok daha önemli bir rolün var senin." Bazen bazı şeyleri anlamak için birkaç kelime yeterlidir. Şapkalı Adam başka hiçbir söz söylemeden şapkasının kenarını düzeltti ve aniden ortadan kayboldu. Sethos'un kim olduğuna veya onun bu "önemli rolünün" ne olduğuna gelince... Etrafta ne onların konuştuklarını duyacak birileri vardı ne de onları umursayan. Sethos hiç acele etmeden kendisine güzel manzaralı bir yer buldu ve oturup birçok nedenden ötürü hak ettiği bu öğle yemeğinin keyfini çıkardı. Bu kadar farklı insanlarla tanışabilmiş ve karşılığında da bu kadar çok hediye alabilmişti... Bunların hepsini koşma becerisi sayesinde kazandığı için oldukça mutluydu. * 2. Arkadaşlık Seviyesinde açılır. |
Karakter Hikayesi 2 | Sethos'un sarhoş arkadaşlarının, Sethos'un hikayesinde bahsettiği o büyük kahramanı, yani bir hazine sandığının anahtarını elinde tutan gizemli figürü hatırlamaları imkansızdı. Bunu hatırlayan tek kişi patron Lambad'dı ve handaki müşterilerine şöyle demişti: "Hikayeyi anlatan kendi söyledi bunu! Böyle bir şeyin gerçekten mümkün olabileceğini düşünüyor musunuz?" Bu tür sorularla karşılaşanların çoğunun elinden birbirlerine boş boş bakmaktan başka bir şey gelmiyordu. Dori, ucunda balık rulosu olan çatalı eline aldı ve ağzının içinde mırıldandı: "Öyle olsaydı şimdiye kadar çoktan zengin olurdu." "Belki de çoktan bir kabilenin lideri olmuştur. O tür hikayeler çöllerde olur." diyerek muhabbete katıldı yan masada oturan Candace. Ancak Dehya aklına başka birisi geldiği için kahkaha attı. Lambad'a dönerek sessizce şu soruyu sordu: "Neden olmasın? Gizemli bir geçmişe sahip olmak için illaki yaşlı olmana gerek yok. Kim bilir, belki de buraya içmeye gelen tiplerdendir ve düzenli bir iş bulmaları gerekiyordur." O sırada Sethos çok ama çok uzaklardaydı. Taşıdığı paket ağır olmasına rağmen adımları hızlıydı. Güneş ufukta yavaşça batıyordu ve gökyüzünde gecenin gölgesi belirmeye başlamıştı. Birlikte seyahat ettiği Vahumana araştırmacısı günün neredeyse bittiğini görünce yüzünde kocaman bir korku oluştu. İşverenini bu halde gören Sethos tek kelime bile etmeden hemen ona su matarasını uzattı. Sethos, araştırmacı geride kalmasın diye düşünceli davranıyor ve normal hızından çok daha yavaş ilerliyordu. Gece olduğunda, işveren ile rehber büyükçe bir çadırda birlikte kaldılar. Sethos çadırı kurarken araştırmacı da Sethos'un yaktığı ateşin kenarında oturup ısındı, yüzünü bir minnettarlık ifadesi kaplamıştı. "Pek paraya ihtiyacı olan birine benzemiyorsun. Neden benim gibi insanlara çölde rehberlik yapıyorsun? Görünüşüne bakılırsa çok uzun zamandır çölde yaşıyor gibisin." "Benim boş zamanım vardı, senin de yardıma ihtiyacın vardı, bu yüzden sana eşlik edeyim dedim. Çölde büyüdüğüm için Akademiye gidemedim. Ayrıca ne araştırdığını çok merak ettim. Benim açımdan bakarsak, araştırmacılara rehberlik veya muhafızlık yapmak yeni ve ilginç şeyler öğrenmek için büyük bir şans." Sethos'un ifadesi çok sakin ve soğukkanlıydı, tıpkı hikaye anlattığı zamanlarda olduğu gibi hiçbir duygusunu belli etmiyor ve oldukça samimi görünüyordu. Araştırmacı böyle bir samimiyet karşısında Sethos'u kıramadı ve Akademi ile ilgili eğlenceli anılarından, sınıf arkadaşlarıyla, iş arkadaşlarıyla ve araştırmalarıyla ilgili şikayetlerinden bahsetmeye başladı. Sethos ise elini çenesine dayayıp onu dikkatle dinledi, araştırmacının hayatından büyülenmiş gibi bir hali vardı. Sonraki hafta Sethos bu adı pek duyulmamış araştırmacıya araştırmasını tamamlamasında eşlik etti, daha sonra da onu sağ salim bir şekilde Akademiye götürdü. Araştırmacı, Sethos'a ödemesini takdim ettiğinde Sethos parayı aldığı gibi cebine attı, ne kadar olduğuna bakmadı bile, sonra da el sallayarak çıkıp gitti. Tam o anda General Mahamatra ile karşılaştı. Cyno bir Sethos'a bir de uzaktaki araştırmacıya baktı ve tam olarak neler döndüğünü anladı. "Ek işin nasıl gidiyor? Akademidekilerin çalışmalarını beğendin mi?" diye sordu Cyno. Sethos da Cyno gibi korkuluklara yaslandı ve gün batımını seyre daldı. "Her şey yolunda açıkçası. Ancak bu alimler epey inatçı çıktı. Çölde herkesten uzakta yaşayan bir bilgeler kabilesi var diye diretti durdu. Kral Deshret'in Anıt Mezarının yanında yaşamalarının mümkün olduğunu söyledim ama inanmadı bana. En sonunda ona benim de o tür bir yerde büyüdüğümü anlattım ama yine inanmadı." "Tighnari'nin, Collei'in, Dehya'nın ve benim senin bu iddiana kefil olduğumuzu söyle." Sethos iç çekti ve şöyle dedi: "O zaman benim yalancı olduğumu düşünür. 'O tür yerlerden' gelenler, rehberlik yapmaya vakti olacak kişiler değil ki." * 3. Arkadaşlık Seviyesinde açılır. |
Karakter Hikayesi 3 | Sumeru'da hem Kral Deshret'in medeniyetini araştıran alimler hem de Al-Ahmar ile Yedi Sütununun isimlerini ezbere okuyabilen müritleri "Sessizlik Tapınağı"nın önemini bilirler. Tapınak son derece kadim bir kurumdur. İnsanlar Tapınağın misyonunu bilseydi onu sadece iki kelime ile özetleyebilirlerdi: "yüce" ve "muhafaza". Tüm bilgelerin en büyüğü olan Hermanubis'in Sessizlik Tapınağını kurmasının üzerinden bin küsur yıl geçti. Tapınağın tek ve yüce amacı, dünyaya yayılmaması gereken bilgiyi muhafaza etmektir. Uzun yüzyıllar boyunca çölde çok büyük kargaşalar yaşandı. Sessizlik Tapınağı, bir yerden bir yere göç ederken sahip olduğu tüm bilgileri de yanına alıp savaşın yıkımından kaçtı. Bir süreliğine yağmur ormanına geldiler ve Akademi ile birlikte çalıştılar, ancak Akademide iktidarı elinde bulunduranlara güvenemediklerinde oradan ayrıldılar ve nihayet dünyanın ücra bir köşesinde kendilerine bir yer buldular. Bu hikayeyi anlatan Sethos'un kendisi de Sessizlik Tapınağındandır. Her ne kadar sıradan biri olduğunu iddia etse de hiç de öyle değildir. Belki geçmişini telafi etmek için bu sıradan kimliğini kullanmak istiyordur. Sethos çölde doğdu. Annesinin bir tüccar, babasının ise paralı asker olduğu söyleniyor. Birtakım ipuçları, onların küçük nüfuslu bir çöl kabilesinden geldiklerine işaret ediyor. Ancak ne yazık ki Sethos öz anne ve babasına dair hiçbir şey hatırlamıyor. Hatırlayabildiği en eski anılarında çoktan Bamoun tarafından evlat edinilmiş, onun evlatlık torunu olarak Sessizlik Tapınağında yaşıyordu. Aradan birkaç yıl geçtikten sonra, Sethos'un özel bedeninin Hermanubis'in Ba Parçalarından birini alabileceği fark edildi. Bunun sonucunda kendisinin de kutsal bir bağ kurduğu büyük bir güç elde etmiş oldu. Benzer bir çocukluk deneyimi yaşayan diğer bir kişi ise uzun zaman önce Sumeruluların hayranlığını kazanmış olan Cyno'ydu, yani namıdiğer General Mahamatra. Sethos, Cyno gibi ünlü ve tanınır olmak istemedi. Bu yüzden Sumeru Şehri'ne vardıktan sonra çok sıradan bir kimliğe bürünerek gizlilik içerisinde yaşamayı tercih etti. Kendisine yaşayacak bir yer buldu ve ailesine dair son derece normal ve makul bir hikaye uydurdu. Bazen çölde rehberlik yapıyor, bazen de tüccar kervanlarına türlü türlü konularda yardımcı oluyor. Sıkıldığında çeşitli mekanlara gidiyor ve arkadaşlarıyla sohbet ederek vakit geçiriyor. Tabii bu sadece boş vakti olduğunda geçerli, meşgul olduğunda durumlar biraz farklı oluyor. Sethos, Bamoun'un yerini alarak Sessizlik Tapınağının lideri olduğundan ve onun liderliğinde Tapınak bir kez daha Akademi ile iş birliğine dayalı bir ilişki kurduğundan beri Devi Kusanali, bazen Sethos'u bilgelerle buluşmaya davet ederek onları birlikte çalışırken ortaya çıkan çeşitli sorunları tartışmaya teşvik ediyor. Bir tarafta Sumeru Şehri'nin gayet sıradan bir yeni sakini, diğer tarafta Sessizlik Tapınağının yeni lideri. Aralarında kocaman bir uçurum olmasına rağmen her iki kimlik de Sethos'a aitti. Ancak ona hangi hayatı tercih etmek istediği sorulsa herhangi bir seçim yapmak yerine şu cevabı verir: "Aşk olsun, ne gerek var ki şimdi buna? Gereksiz seçimler yaparak hayatı kendimize neden zindan edelim? Düşünsene bir, sen gidip birini bir kadeh şarap ile bir fincan kahve arasında seçim yapmaya zorlamazsın sonuçta, değil mi? İki hayat da benim değil mi?" * 4. Arkadaşlık Seviyesinde açılır. |
Karakter Hikayesi 4 | Sessizlik Tapınağının önceki lideri Bamoun'a "Kan Taşıyan" diyorlardı. Bu ismin nereden geldiğini Sethos ne biliyor ne de umursuyordu. Sessizlik Tapınağının bir üyesi olarak yetişen Sethos'un sıradan bir çocuğun aksine Tapınağa dair özel bir bakış açısı vardı. Sessizlik Tapınağının dünya için ne manaya geldiğini anlaması çok uzun yıllarını aldı. Böyle bir kurumun lideri olarak Bamoun'un üstlendiği sorumluluk ne kadar ağırdı? Sethos aslında bu sorunun cevabını biliyordu ama yine de hayal etmekte zorlanıyordu. Sethos'un anılarında yer edinen Bamoun öyle haşin ve gaddar bir lider değil, aksine nazik ve sabırlı bir dedeydi. Bamoun, sağlığı henüz yerindeyken sık sık Sethos'u çöle götürürdü. Kamp, keşif, av... Eğlenceli olan her şeyi yaparlardı. Sethos da hayatının bu aşamasında yemek yapmayı, yönünü bulmayı ve kamp kurmayı öğrendi; hepsi dedesinin sabırla ona yol göstermesi sayesindeydi. O zamanlar Sethos çok yaramazdı ve vaktinin çoğunu çalı topaklarının peşinden koşarak geçirirdi, bu topakların içinde ne olduğunu öğrenene kadar da durmak bilmezdi. Gündüzleri Bamoun onun istediği her şeyi yapmasına izin verirdi, ancak hava kararmaya başladığında gelip onu alır ve beraber çadırlarına dönerlerdi. Sonra Bamoun oturur ve anlaşılması güç bazı kitaplar ile belgeler okurdu. Sethos da yanına çömelir ve onun okuduklarına gizliden gizliye bakardı. Bunu gören Bamoun şöyle derdi: "Bakmıyormuş gibi yapmana gerek yok. Bu öyle nadir bulunan kadim bir metin değil. Öyle bir metni tutup da buraya getireceğimi düşünmedin herhalde, değil mi?" Sessizlik Tapınağı tarafından korunan kadim metinler son derece önemlidir ve lider dahi geçerli bir sebebi olmadan onları olduğu yerden alamaz. Bamoun'un yanında getirdiği kitapların çoğu kendi koleksiyonundandı, bazılarını da çöl tüccarlarından satın almıştı. Dede ile torun bir araya gelip metinleri kelime kelime okuyorlardı. Sethos, anlamadığı yerler olduğunda sessizce kuma bir şeyler karalıyor, daha önce okuduğu bilmeceleri veya başkalarının ona söylediği atasözlerinden aklında kalanları yazıyordu. Bir keresinde Bamoun'a "Tavşan nedir?" diye sordu. Bamoun da "Hayvanların avı, samanların baş düşmanıdır." diye yanıt verdi. "Peki uçan yılan nedir o zaman?" diye sordu. Bamoun önce güldü, sonra da yanıtladı: "Seni kutsayan yaratıktır. Rahip, senin gelecekte bir tilkinin maharetine ve bir uçan yılanın çevikliğine sahip olacağını söylemişti." Gece sona erip de şafak söktükten kısa bir süre sonra Sethos, yanına çeşitli silahlar alıp tepenin zirvesine çıkardı. Orada önce menzilli, sonra da yakın olmak üzere savaş becerilerini geliştirirdi. Okçuluk eğitimini başkalarından almıştı ama mızrakla savaşmayı bizzat Bamoun'dan öğrenmişti. "Bu senin en sevdiğin savaş silahı mı dede?" diye sordu Sethos Bamoun'a. Bamoun ise "Bana en uygun olanı bu. Mızrak, yetenekli bir savaşçının nişanesi ve cesaretin simgesidir. Cyrus da mızrakla savaşırdı. Cesur bir savaşçı olup olmadığı ise... Başka bir konu." diye yanıt verdi. Sethos, dedesinin bu konuda yorum yapmasını beklemedi, fakat yüz ifadesinden Cyrus'un bir korkak olmadığını düşündüğünü anladı. Aslında dedesinin tereddüdü de tam olarak bundan kaynaklanıyordu. Daha sonra Sethos kendisine bir mızrak edindi. Enteresan şekilde bu mızrağın bir çöl sakini tarafından dövülmediği ilk bakışta belli oluyordu. Bamoun bu mızrağın aslında nereden geldiğini söylemedi, sadece Cyrus'tan kaldığını ve çok iyi bir silah olduğu için kullanmaktan bir zarar gelmeyeceğini söyledi. Sethos, o andan itibaren Bamoun'un sözlerinin ardındaki derin manaları anlayabilecek kadar zekiydi. Çoğu defa kendi kendine "Acaba Bamoun gerçekten Cyrus'tan nefret ediyor mu?" diye düşündü. Belki de bu göze çarpan nefreti aslında arkadaşının artık yanında olmamasına karşı bir şikayetti. Birinden gerçekten nefret ettiğinde onun eski eşyalarını saklamazsın. Ancak Bamoun mızrağı öyle olaysız getirip göstermişti ki gören biri mızrağın hiçbir özel yanı yok sanırdı. Sessizlik Tapınağının ihtiyaçları, Bamoun'un ihtiyaçlarıydı ancak Bamoun'un duyguları kendine aitti, Tapınağın duygularından farklıydı. Tapınağın lideri olarak Cyrus gibi birinden nefret etmekte haklıydı. Bir arkadaş olarak ise Cyrus'un sahip olduğu cesareti göstermesinden memnundu belki de. Bu tür çelişkiler sonsuza dek sürmezdi, süremezdi. Elbet bir gün gelecekti ve dedesi, Tapınakla aralarındaki ufak farklılıkları çözmenin bir yolunu bulacaktı. Ağacın büyümesi için dallarının budanması gerekir. Bamoun işte böyle biriydi. Her ne kadar Sethos'un yüreğinde o nazik ve sabırlı kişi olarak kalacak olsa da dökülen kanların yükünü omzunda taşıyacaktı. Bamoun'un kurban edeceği bir sonraki kişi kendisi olacaktı. Sethos bunun farkındaydı, Bamoun da torununun eninde sonunda bunu öğreneceğini biliyordu. Böylece dede ile torun sessizce bir anlaşmaya vardılar. Günü geldiğinde ikisi artık sıradan bir dedeyle evlatlık torunu değil, tarihin dönüm noktasında duran iki kişi olacaklardı. * 5. Arkadaşlık Seviyesinde açılır. |
Karakter Hikayesi 5 | Çoğu gecelerde Sethos'un hikayeleri dönüp dolaşıp yine aynı kelimeye gelir: "arkadaş". Hikayelerinin her bir yerinde "arkadaşları" vardır ve hepsinin görünümü, yaşı, cinsiyeti ve kimliği farklıdır. Sethos hiçbirinin adını söylemez, sadece "Arkadaşlarım iyi insanlardır, onlar olmasaydı hayatım ne kadar zor olurdu düşünemiyorum bile." der. General Mahamatra Cyno, Sethos'un ilk arkadaşı sayılabilir. Aslında birbirlerini çok uzun zamandır tanıyorlar. Sethos, Cyno hâlâ Sessizlik Tapınağındayken onunla konuşurdu. Daha sonra, ikisine de aynı deney yapıldı ve vücutlarına Ba Parçaları yerleştirildi, bunun sonucunda da hafızalarının bir kısmını kaybettiler. Cyno'nun tepkileri çok daha şiddetliydi ve neredeyse Sessizlik Tapınağında yaşadığını dahi tamamen unutmasına neden oldu. Sethos ise o kadar kötü etkilenmedi ve sadece insanlarla ilgili olan anılarının bir kısmını kaybetti. Tam olarak neleri unuttuğunu kendisi de bilmiyor. Belki öz ailesini, belki de çocukluk arkadaşlarını unutmuş olabilir. Neyse ki Cyno hariç çocukluk arkadaşlarının hepsi Sessizlik Tapınağında yaşıyordu ve onların nasıl insanlar olduklarını yeniden öğrenmek pek zor olmadı. Her ne kadar birbirlerini unutmuş da olsalar Cyno ile daha sonra tekrar karşılaştılar ve gerçek bir dostluk kurdular. Bu durum Sethos'u çok mutlu etti ve Cyno'ya "kardeşim" demeye başladı. Sethos çölden ayrıldıktan sonra, "kardeşi" Cyno'nun yakın arkadaşı Tighnari de Sethos'un önemli bir arkadaşı oldu. Avidya Ormanı'nda yaşayan bu Tighnarlı Orman Gözcüsü; ormana, ormanın içindeki bitkilere ve orada kaybolan insanlara dair sayısız hikaye biliyordu. Böyle yeşil bir ortamın hiç bulunmadığı çölden gelen Sethos ise Tighnari'nin hayatını ve işini çok merak ediyordu. Bazen Cyno ile birlikte Tighnari'ye yemek yemeye gidiyor ve kim daha hızlı çadır kurabiliyor diye Collei ile yarışıyordu. Çok geçmeden güvenilir paralı asker Dehya ve Aaru Köyü'nün Muhafızı Candace ile arkadaş oldu. Hatta Candace onu Aaru Köyü'nü ziyaret etmeye davet etti ve köydekilere Sethos'un çölün kalbinden gelen bir "gezgin" olduğunu söyledi. Sethos'un şaşkın şaşkın baktığını gören Candace, "Çok meşgul birisin sen, gün boyu etrafta koşturup duruyorsun, o yüzden seni tanımlamanın en kolay yolunun bu olduğunu düşündüm. Seçtiğin yolda yürüyebilmek harika bir yaşam tarzı olmalı..." Sethos, Sessizlik Tapınağına geri döndüğünde hava sakin ve açıktı. Halledilmesi gereken işleri oradakilere bölüştürdü, ayrıca yanında getirdiği yağmur ormanına özel ürünleri de onlarla paylaştı. Sessizlik Tapınağının üyeleri arasında daha önce yağmur ormanına hiç gitmemiş olanlar vardı, o yüzden aşina olmadıkları bu tür şeyler görmek onlar için gerçek bir sürpriz olmuştu. Resmi işler hallolduktan sonra Sethos eski matarasını, en sevdiği lirini ve Avidya Ormanı'ndan aldığı yaprağı da alıp yola düştü. O geceyi Bamoun'un mezarının dibinde yaktığı ateşin kenarında geçirdi. Ne üzgündü ne de kafası karışıktı, sadece dedesinin onu büyütüp yetiştirdiği o yere dönmek istemişti. Bamoun'un yanında olmak ona eşsiz bir huzur yaşatmıştı. "Bu yaprağı arkadaşım benim için seçti. Özel herhangi bir yanı yok. Sadece gözüme güzel göründü, sana da göstermek istedim." "Ha bu arada, başka bir arkadaşım da bana 'gezgin' dedi. Bu konuda yorumun ne olurdu acaba dede? Sen ne zaman gezgin olduğunu iddia etsen birileri çıkıp sürekli sana yeterince gezmediğini söylerdi. Ama ben gezdim. Ayrıca bir sürü vaktim de var, sanırım bu da beni senden daha çok gezgin yapar." Tüm bunları söyledikten sonra yaprağı ateşe attı. Ateş bir anda harlandı, bir el ona nazikçe el sallamıştı sanki. Sethos odunları karıştırdı ve gülümseyerek "E süper, bunu 'evet' olarak kabul ediyorum o zaman." dedi. * 6. Arkadaşlık Seviyesinde açılır. |
Eski Matara | Hayvan postundan yapılma eski bir matara. Sahibinden daha yaşlıdır. Sethos bu mataraya çok kıymet verir ve onu sürekli yanında taşır. Dedesinden bir hediyeydi bu. Eskiden bazı kabileler savaşçılarına çok kaliteli mataralar hediye edermiş. Bamoun her ne kadar bunu uzun uzun anlatmamış olsa da Sethos uzakta uçan bir kuşu vurduğunda vermişti dedesi bunu ona. Mataranın kayışında, zamanında dedesinin onun için kendi elleriyle kazıdığı ismi yazar. * 4. Arkadaşlık Seviyesinde açılır. |
Önsezi | Normalde av yalnızca bir felaketin ardından başlar, ancak bazen istisnalar da olur tabii. Yoldaşlarının bir hatası yüzünden Sethos, Bamoun ve Sessizlik Tapınağının diğer iki üyesinin etrafını vahşi canavarlar çevirmişti. Sürüyle tüm gece boyunca savaştılar ve şafaktan hemen önce bazılarını öldürmeyi başardılar. Bu savaşta Sethos tüm enerjisiyle ve cesaretiyle savaştı. Bamoun'un yaşlı olduğunu ve geçmişte çeşitli savaşlarda yaralandığını, o yüzden artık vahşi doğadaki savaşlarda sorumluluk üstlenemeyeceğini biliyordu. İkinci gün güneş doğarken, canavarlardan birinin kafatasını delip geçen ilk ok Sethos'un yayından fırlatılmıştı. Sethos'un fırlattığı oklar kızarmış yağa değen su damlaları gibiydi, rüzgarı bile yararak gidiyordu. Bu oklar zaten şiddetli olan savaşı daha da alevlendirmişti. Derken aniden yer kaymaya başladı, ancak insanları avlamaya kendilerini iyice kaptırmış olan canavarlar ilk başta bunun farkına varmadılar. Farkına vardıklarında ise çoktan kayan kumlara kapılmışlardı ve birçoğu kaşla göz arasında yok olmuştu. Sethos, yanındakileri daha yüksek bir yere götürdü. Halat ve başka aletler de kullanarak yakınlardaki en yüksek noktaya olabildiğince hızlı şekilde tırmandılar. Henüz kayan kumlara gömülmemiş olan canavarlar da bu yeri keşfettiler tabii ve oraya doğru hücum ettiler. Ancak Sethos onları oklarıyla tek tek vurdu. Bir anlık kaostan sonra, canını kurtaran canavarlar kaçtı ve hayatta kalan insanlar da derin bir nefes aldı. Ancak tam o anda, üzerlerine bir fırtına çöktü ve kısa süre içerisinde tüm şiddetiyle onları vurdu. Bu öfkeli fırtına karşısında Sethos diğer üç kişiyi zar zor tutabildi. Çaresizlik içerisinde halatı beline doladı, diğer ucunu da eliyle kavradı ve var gücüyle kayalıklara tutundu. Ne kadar sürdüğünü bilmiyordu, ancak fırtınanın kükreyişleri sonunda kesilmişti. Olabildiğince sıkı tutunan Sethos diğerlerini yavaş yavaş kendi yanına çekti. Havaya bakıp etrafın güvenli olduğundan emin olduktan sonra geldikleri yoldan geri döndüler. Yoldayken, Sethos biri büyük biri küçük iki tane daha canavar gördü, bir kayalığın dibinde ölü halde yatıyorlardı. Onlara uzaktan bakan Bamoun, "Büyük ihtimalle bir anne ile yavrusu. Büyük olan muhtemelen küçük olanın peşindeydi ve onu geri çekmeye çalışıyordu, ancak dengelerini kaybedip birlikte düşmüşler." dedi. "Az önce o canavar sürüsüyle beraberlerdi... Ama orada çok daha küçük olanlar da yok muydu? Bu büyük olan sadece bir küçüğü kurtarmaya çalışırken ölmüş, ama şimdi diğer küçük olanlar da korumasız kaldı. Kaybı kazancından çok daha fazla... Bu riski hiç almamalıydı." dedi üyelerden biri başını sallayarak. Çocuğunu önce kayan kumlardan, sonra da bir fırtınadan kurtarmaya çalışmak... Neredeyse imkansız bir işti. Sethos, Bamoun'un sürekli o noktaya baktığını fark etti, sanki tüm bunlar ona bir şey hatırlatmış gibiydi. Felaketten sağ kurtulan grup, arkalarında Sethos'la yavaş yavaş oradan ayrıldı. Ayrılmadan önce Sethos, yavrusunu koruyamayan canavara son bir kez daha bakmak için gözlerini aşağıya çevirdi. Az önce gerçek bir ölüm kalım mücadelesi veren Sethos, cebinde fazladan bir ağırlık hissetti. Bu bir Önseziydi. O an bunun gerçekleşmesine neden olan olaylar zinciri çok alakasız görünmüştü. Bazen insanlar sebebe değil sadece nihai sonuca bakardı. Sethos, bu gerçek üzerine sakince ama derin derin düşünürken cebinin kumaşıyla Önseziyi sıkıca kavradı. * 6. Arkadaşlık Seviyesinde açılır. |
64 responses to “Sethos”
Dude looks like Hermes in genshin impact , does he runs fast too? is he a messenger?
I am pretty sure he would be loved so much.
Finally 2 new character that can take advantage of C6 sara. I will use my standard quicken team rotation.
Start with my baizhu e q
Sara e skill
Switch to sethos/chlorinde and just spam
Satisfaction guaranteed
I can agree with this, I like Sara but there needs to be more characters who work with her
Rn I use her just for Yae nukes
I’m happy to see that Sethos’ A4 got buffed. I remain confident that he will easily be the second (at C6) 4* main DPS upon his release, only behind Gaming.
Hoyoverse is definitely introducing power creep for 4* main DPS characters now.
I just wish they implemented this for Freminet instead of waiting till 4.4
We could’ve had a good physical dps but instead he’s just not 😔