 | Name | Yarım Kalmış Taslak Metin |
| Type (Ingame) | Görev Eşyası | |
| Family | Non-Codex Series, Non-Codex Lore Item | |
| Rarity |  | |
| Description | ??? |
Item Story
| Çok ama çok uzun zaman önce dağların kıymetli hazinelerle dolu olduğu, yıldızların birbiri ardına tıpkı büyük bir yılan gibi dizildiği ve gece rüyalarının rengarenk olduğu çağlarda... Zengin ve sessiz bir şehirde yaşayan küçük beyaz bir gelincik (yoksa beyaz fare ya da tavşan mıydı? Neyse, buna sonra da karar verebilirim!) varmış. Tüm arkadaşlarıyla komşuları ona "Kar Tanesi" dermiş (gerçek ismi neydi ya... Bunu da bulmam gerekecek)... "Kar Tanesi"nin tıpkı dağların tepesindeki asla erimeyen karlar kadar beyaz ve kusursuz tüyleri varmış. Gözleri gecenin sakin parlaklığıyla ışıldarmış, sesi ise sanki görünmez bir çift el tarafından çalınan enstrüman ya da kadehe dökülen bir altın şarap misali güzel ve berrakmış... Şehirde yaşayan herkes, sadece selam vermek için bile olsa onu her gün görmek istermiş. Fakat tüm o ilgi ve parlak mücevherler "Kar Tanesi"nin aklını başından almış ve sonunda kendini unutmuş... Hatta adını bile terk etmiş. (Hah! Çözdük sorunu!) "Karşılama hediyem nerede?" demiş Bayan Kar Tanesi, kapıyı tamamen açma zahmetine bile girmeden. İnce bileğindeki parlayan yakut bilezikten başka hiçbir şey görünmüyormuş aralıktan. Kem küm etmiş ziyaretçi yüzünde kocaman bir endişeyle. Ve küçük kapı "bam" diye yeniden kapanmış. Asil, saf ve saygıdeğer Bayan Kar Tanesi makyaj masasının önüne dönmüş ve sonraki "en büyük" hayranını beklemeye başlamış. Onun hayali kendisine mükemmel bir eş bulmakmış. Ancak, sadece dünyanın en güzel mücevherine sahip olan kişinin onun elini tutmaya hakkı olabilirmiş... O gün, gezgin bir Bay Kedi şehri ziyarete gelmiş. Kuzeydeki uzak bir krallıktan geliyormuş ve kalın, iyi bakımlı tüyleri varmış. Hatta biraz fazla iyi bakımlı olduğu söylenebilirmiş, çünkü yanına yaklaşıldığında yediği son yemeğin kokusunu almak bile mümkünmüş (Bu arada kedim kucağımda oturmuş kendini yalıyor... Balık kokuyor sanki...). Zümrüt yeşili gözlerinde sıradan insanların asla akıl erdiremeyeceği bir bilgelik saklıymış. Şehrin iyi kalpli insanları, gezgini içtenlikle aralarına kabul etmiş. Üçüncü kadehi bitirene kadar, kasabayla ilgili tüm haberleri öğrenmiş ve ertesi gün için en az beş farklı hava tahmini duymuş. Duydukları arasında en ilgisini çeken şey ise "Kar Tanesi" olmuş. "Bu güzel hanımefendiyle nerede buluşabilirim?" "Ahh... Yerinde olsam uğraşmazdım." "Neden?" "Bayan Kar Tanesi'nin nadir hazinelere karşı bir ilgisi vardır. Geçen iki yıl içinde de tercihleri biraz... Garipleşti. Eğer büyük bir servetiniz yoksa, yol yakınken bu fikri aklınızdan çıkarsanız sizin için daha iyi olur." Bunu duyan Bay Kedi'nin gözleri parıldamış. Tık tık tık. Bay Kedi, Kar Tanesinin kapısını çalmış. Ev gözüne biraz küçük görünmüş. "Karşılama hediyem nerede?" Kapının aralığından bir çift göz, boş boş Bay Kedi'ye bakıyormuş. "Tabii ki, saygıdeğer Bayan Kar Tanesi için hediyelerin en muhteşemini hazırladım. Güzelliğinize güzellik katacağından eminim. Bu kolye kuzeyden gelen akikler, güney denizlerinden gelen inciler ve batıdan gelen kehribarla işlendi ve halkımın en büyük hazinesidir. Büyüklerimin bana emanet ettiği bu hazineyi verebileceğim en güzel ve asil kişiyi bulmak için dünyayı geziyorum. Sizinle buluşmak benim için büyük bir onur Bayan Kar Tanesi, aradığım kişi mutlaka sizsiniz. Lütfen hediyemi kabul edin." Gösterişli kolyeden yayılan göz kamaştırıcı bir renk parıltısı, kapının aralığından süzülüp Bayan Kar Tanesi'nin gözlerine yansımış. "Hiç fena değil. Standartlarıma yakın." demiş Bayan Kar Tanesi gururla. "Sizi gördükten sonra anladım ki benzersiz güzelliğinizin yanında bütün mücevherler solgun. Fakat yine de onu size takmama müsaade edin lütfen." Bay Kedi içtenlikle eğilmiş, içeri doğru adım atarken neredeyse aralık kapıya sıkışacakmış. "Sizin için bir kutsama ve dua seremonisi yapacağım ki bu hediye ben gittikten sonra bile ay ışığı gibi parlamaya devam etsin." "Lütfen, devam edin." Tatlı sözlere aldanan Bayan Kar Tanesi, bir mermer kadar pürüzsüz beyaz boynunu göstermiş... ... O günden sonra kimse bir daha Bayan Kar Tanesini görmemiş. Kimisi şehir hayatının sıradanlığından sıkıldığını ve tek başına hazine bulmak için yolculuğa çıktığını söylemiş... Kimisi aradığı eşi nihayet bulduğundan ve Bay Kediyle birlikte mutlu mesut yaşadıklarından eminmiş. Kimisi ise şehirden ayrılırken karşılaştıkları Bay Kedi'nin kürkünde, Bayan Kar Tanesi'nin zarif parfümünün kokusunu aldığını iddia etmiş. (Hımm... Bu hikaye de pek çocuklara uygun olmadı sanki. Tekrar gözden geçirmem gerekecek...) |
Bro is doing my job for me ;-;