 | Name | Yakarışların Kralı |
| Type (Ingame) | Görev Eşyası | |
| Family | Non-Codex Series, Non-Codex Lore Item | |
| Rarity |  | |
| Description | Teyvat'ın en popüler kart oyunu Dehanın Yakarışını konu alan bir resimli roman. Birbirinden eşsiz karakterleri ve sürükleyici hikayesiyle tüm dikkatleri üzerine çekti. Şu an herkes bu romanı konuşuyor. |
Item Story
| Dünyalar arasında yapılan düello sona ermeden önce Birçok gök kubbenin altında devam eden bu yüce ayinde beklenmedik şeyler oluyordu. "Beni affet dostum ama 'büyük final' dedikleri şey neredeyse hep böyle sona erer." Düellonun diğer rakibi Saklı Ayin Merdivenlerinden indi. Timsah maskesini indirdiğinde ardındaki soluk yeşil renkli teni ve kasvetli ifadesi göründü... Abu, Sır Kutusundan kartları çıkarırken gözlerinin önündeki görüntü karşısında donakaldı. Hadi dertlerini anlat, içindeki öfkeyi boşalt ve kinayeli sözlerinle beni aşağıla... Maskesini çıkaran rakibinin kafasından bunlar geçti. Fakat genç adam kartlarını çıkarıp yavaşça masaya dizmeye devam etti. Sonra şunları söyledi: "Eğer final böyle olacaksa varsın olsun. Seninle bir düello yapmayı hep istemiştim." Kurumuş balık kokusu okyanus esintilerine karışırken "Patron, Abu kazanacak mı?" diye sordu denizcilerden biri. Aralarında oturan kaygısız kişi, yedi denizlerin hakimi Dubbah'ın ta kendisiydi. Kendisi bu hakka Düello Ayini ile erişmişti. Dubbah kadehini aya doğru kaldırdı ve kadehin üzerinde mavi ay ışıkları dans ediyordu. "Eğer kaybedecek olursa söz verdiğim gibi onun boynunu kırıp kafasını alacağım. Ancak ne yazık ki kafasından yapacağım kupa ile içeceğim şarabın tadı bu kadar güzel olmayacak..." "Ah, şu attığı zarlara bakın... Anlaşılan şans meleği bugün ondan yana değil. Fakat neden ona öğrettiğim numarayı kullanmıyor ki?" "Düello Odasında yapılan her hile mutlaka fark edilir de ondan. Bunun yerine destende zar çevirmek için kullanabileceğin birkaç kart bulundurman daha pratik olur." dedi yemek taşıyan küçük Kitsune. "İşte bu yüzden Abu o numarayı öğrenmek istemedi ve yine bu yüzden sen de Koleksiyoncular Salonunun sahibiyken burada çalışan biri haline geldin... Evet Cui, bu balık çorbası 17 numaralı masaya gidecek. Soğumadan götürmeye bak." "Peki, anladık." dedi genç kız masadan kalkarken. Gözlerini havada süzülen suretlerden ayırmamıştı. "İşe... Yaramıyor... Bağlayamıyorum." Koyu renkli saçları olan kız yüzünü kapüşonla saklıyordu. Elektrik akımları parmaklarının arasında dans ediyordu. Sonra, etrafında uçuşan zarlar, sanki bir şey onları uyarıyormuş gibi bir bir yere düştü ve kırılıp saçıldı. "Düello Odası... Aslında tüm diğer Kutsal Diyarlar gibidir." "Demek hâlâ pes etmedin ha? Unut gitsin artık. Timsah Kral bile oradan kaçamadı, sen kaçabilseydin şaşardım Nimue. Biraz işi zor ama yine de ümidimi o çocuğa bağlamayı yeğlerim." diye yorum yaptı Düello Şövalye Kralı Ariatos. Anlaşılan ülkesini kurtarmaya yardım eden arkadaşının ölme ihtimali şövalyenin umurunda değildi. "... Ama karşındaki rakip Timsah Kral iken seni nasıl kıskanmayayım Abu?" Genç adam bir mucize eseri durumu kendi lehine çevirebilse güzel bir son olabilirdi. Aslında sonuç geçen turdan belliydi. Savaş lordu, daha büyük bir savaş istediği ve dünyalar arasındaki duvarları kaldırmaya teşebbüs ettiği için Leylek Kral tarafından buraya mühürlenmişti. Ancak gün geldi, savaş dahi kendi lordunu terk etti. Diğer tüm hikayelerde olduğu gibi, mazlum genç Abu sonunda galip geldi. "Dileğini söyle..." Dedi Timsah Kral. Bedeninin onulmaz şekilde zarar gördüğü ve artık ölümün kıyısına geldiği gerçeğini saklamaya çalışıyordu. Abu başını yana eğdi ve kralın bedeninin yavaş yavaş küle dönüşmesini seyretti. "Savaştan beslendin ve onun alevini bir gün olsun beslemeyi bırakmadın." dedi genç adam. Sonra başını öne eğdi. "Çok sıkıcı." dedi Abu, "Dünya sensiz, çok sıkıcı bir yer olur. Benim için sen..." "Anlamazsın. Ah bu arada, ismini bilmediğimi yeni fark ettim." Timsah Kral, genç adamın dudaklarında aşina olmadığı, tehditkar bir gülümseme gördü. Birden fazla dünya, o gün genç adamın dileğine şahitlik etti: "Duvarlar yıkılsın ve dünyalar arasındaki savaş başlasın. Kan nehirlerinin dünyayı kızıla boyamasını ve kemikten dağların arşı delmesini istiyorum." "Böylelikle düello lordları ölümsüz olacak!" — Yakarışların Kralı #1, Büyük Son! — |
I think it was actually just delayed