“Tuhaf Dönüşler” Hatırası (I)

Name"Tuhaf Dönüşler" Hatırası (I)
Type (Ingame)Görev Eşyası
FamilyNon-Codex Series, "Tuhaf Dönüşler" Hatırası (I)
RarityRaritystr
DescriptionVeluriyam Serabı etkinliği "Tuhaf Dönüşler"de bir hazine alanında keşfedilen bir hatıra. İçinde bu hatırayı barındıran hazine sandığı ilk şifreye karşılık gelmektedir. "Her yeri hoş bir sis kapladı ve titreyen lambanın ışığına bakarken neredeyse nefes almayı unuttum. Sonunda çocukluk hatıralarım bana yol gösterdi ve huzur içinde masanın yanındaki yerimi aldım..."

Item Story

Bu hazineyi keşfeden gezgine. Eğer bu yazıyı okuyorsan, Bayan Idyia'nın saygıdeğer misafirlerinden biri olmalısın.
Hazine sandığının içindeki çanta, benim eski erzak çantamdır. Bana dağlar, tepeler ve bomboş engin çöller boyunca eşlik etti, yıllarca hayatta kalmamı sağladı.
En iyi dileklerimle beraber, bir savaşçı ödülü almanı da isterim.

Bir zamanlar yalnız yaşayıp yalnız savaşmayı seçen, sıradan bir paralı askerdim. Bu hayatı seçmemin sebebi çok basitti. Her yeri kasıp kavuran haydutlardan intikam almak istiyordum.
Ben henüz gençken, bir gün ailemin kervanı bir haydut saldırısına uğramıştı. Kervanın önünde seyreden annem ve babam asla geri dönmediler.
Ben de şiddet ve açgözlülüğü yok etmek adına bu yola baş koydum. Kalan en son haydut yok olana kadar savaşmak ve dünyada sebep oldukları tüm acıları yok etmek için yola çıktım. Yöntemlerim o kadar aşırıydı ki diğer paralı asker grupları dahi beni anlayamadılar.

Her şey olması gerektiği gibiydi. Sonunda bir gün haydut diye bir şey kalmayacaktı ya da artık ben olmayacaktım.
Fakat kader oyununu oynadı ve bir gün, bir haydut grubunu sığınaklarına kadar takip etme şansım oldu. Bu, benim kadar tecrübeli biri için kolay bir işti.
Ama bu sefer haydut grubu arasında tanıdığım biri olduğunu fark ettim. Yıllar önce, ailesini haydut saldırısında kaybeden bir gencin hayatını kurtarmıştım. Kendisinin haydutlardan benden daha çok nefret edeceğini düşünürken, kader bir şekilde onu düşmanımla iş birliği yaparken çıkardı karşıma.
Saçı başı dağınıktı, ancak karşısındakinin kendisini tanıdığını anladığı an yüzü rahatlamış bir ifade aldı. Önümde diz çöküp merhamet diledi ve karşılaştığı tüm korkunç şeyleri anlatmaya başladı.
Şaşkınlık ve şok içinde karşısında dururken silahını bana sapladı ve hızla sessiz gecenin karanlığına karıştı.
Bayan Idyia beni kurtarmasaydı belki ben de kumlardaki kurumuş iskeletlerden biri olacaktım.

Yaşadığım hayatın bir anlamı var mıydı? Haydutların mağdur ettiği biri neden onların yaşam biçimini benimsemeyi seçmişti?
Bir Serabın derinliğinde, genç adam titreyen ateşe karşı kendi hikayesini anlatıyordu. Kaşları çatık ve gözleri yaşlıydı. Haysiyetini kaybetmiş, sürgünün ızdırabını ve bir başına yaşamanın yalnızlığını çekiyordu... İçimde yanan nefret ateşi ve ailemden aldığım küçük miras olmasaydı ben de aynı onlar gibi olurdum.
"Kapak olmuyorsa alttan açmayı deneyelim mi?" Bayan Idyia'nın çaresizce konserveyi açmaya çabalarken söylediği sözler, nihayet düşüncelerimi toparlamamı sağladı.
Dünyadaki bazı kötülükler, sadece asıl sebepleri doğrudan ortadan kaldırıldığında iyileştirilebilir. İnsanı bir haydut olmaya iten tecrübeleri en iyi ben bilirim. Onların yitip gitmesine engel olmak istiyorsam... Durumlarını iyileştirmek için elimden geleni yaparak işe başlayabilirim.
Birini kavgada yenmekten farklı bir tür mücadele olmalı bu. Daha dolambaçlı, daha zor ve çok daha fazla düşünmeyi gerektiren. Ancak ihtiyacı olanlara çok daha fazla faydası olacağına inanıyorum.
Her neyse, tüm bunları artık bu savaşçı erzak çantasına ihtiyacım olmayacağını söylemek için anlattım.
Yeni yolculuğuma adım atarken kararlılığıma şahitlik etmesi için onu burada bırakacağım.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

TopButton