Zhiqiong’un Mektubu

Zhiqiong'un Mektubu
Zhiqiong'un MektubuNameZhiqiong’un Mektubu
Type (Ingame)Görev Eşyası
RarityRaritystr
DescriptionGenç bir maceracının bıraktığı mektup. Kağıttan kötü bir Qingxin kokusu yayılmaktadır.

Item Story

Keşif takımına,

Bu şekilde haber vermeden ayrıldığım için gerçekten özür dilerim.
Bu süreçte bana yardım ettiğiniz için teşekkür ederim ama sizinle çalışmaya devam edemeyeceğim için üzgünüm.

Jinwu, lütfen ayrıldığım için üzülme. İlgilendiğin sayısız beceriksiz ve aklı bir karış havada genç maceracılar arasında umutsuz bir aptal olduğuma eminim. Umarım sana yük olmamışımdır. Ayrılmama karşın tüm güzel anıları sana bırakıyorum. Bir ailem olsaydı sen en yakınım olurdun... Seninle paylaşmaya zaman bulamadığım daha bir sürü hikaye var. Haritada yarısı tamamlanmış bazı isimleri geride bırakmaktan başka elimden bir şey gelmiyor. Böyle derme çatma olduğu için özür dilerim, ayrıca arka planını yeterince araştıramadığım ve kelimeleri daha ayrıntılı düzenleyemediğim için üzgünüm. Sen ve diğerleri için kulağa daha hoş gelen isimler bulamadığıma pişmanım.
Her neyse, bana baktığın için teşekkür ederim ancak üstlerimin bana bakması yerine tek başıma maceralara atılmayı tercih ederim.

Bay Khedive, inatçılığım için lütfen beni bağışlayın. Endişeleriniz olduğunun farkındayım. Belki de söylediğiniz gibidir, Kanyon'un derinliklerindeki gizemler fanilerin anlayışının çok ötesindedir. Belki de Önseziye sahip olmadığım için bu keşif beni çok yordu.
Yine de Leonard, Stanley ve Roald gibi ünlü maceracıların benim gibi inanılmaz şeylere tanık olup olmadığını düşünmeden edemiyorum; karanlıkta uzayıp giden eski taş koridorlar, lav gibi püsküren koyu mor çamur, havada süzülen yarı saydam masmavi kristaller, kadim yerlerin haritalarının çizildiği hasarlı taş tabletler ve daha anlatılamayacak muhteşem şeyler... Bu muhteşem maceracılar tehlikelerden korktuğu için geri mi çekilirdi? Yoksa sıradan ve pek de ağırbaşlı olmayan hayatlarını kaybetme pahasına dünyanın esrarengiz gizemlerini açığa çıkarmak için yollarına devam ederler miydi?
Bay Khedive, bir alim ve benim gibi basit bir fani olarak böyle bir durumda seçiminiz ne olurdu?

Clitopho, sana daha önce güvenmediğim ve sana karşı inatçı davranışlarım için özür dilerim. Rahatsız eden sinsi davranışlarına, eski bir Hazine Avcısı olmana, Jinwu'ya kaba davranmana, içki hazırlarken hijyene önem vermemene, Bakanlığın güvenlik mevzuatına hiç uymamana ve durum ne olursa olsun uyarılarımıza kulak asmamana karşın sana kin beslemiyorum. Kusurların benim için hiç önemli değil. Arkadaşın olarak seninle daha önce tanışmış olmayı dilerdim.

Muning, özür dilerim ancak görev yerimden rapor veremeyeceğim. Bakanlıkta iş bulmama yardım ettiğiniz için çok teşekkür ederim. Siz olmasaydınız Kanyon'a adım attığım anda dışarı atılırdım. Belki de Bakanlığın resmi teklifi ben ayrıldıktan sonra gelir. Lütfen benim için onu saklayın. Geri gelirsem size akşam yemeği ısmarlayacağım, sakın unutmayın!

{NICKNAME}, bu yolculukta yaptığın her şey için teşekkür ederim. Bana harika tavsiyeler verdin ve hayatımı kurtardın. Bunun için sana minnettarım. Karşılık olarak ne yapabileceğimi bilmiyorum, bu da beni çok üzüyor. Tanrıların lütfuna haiz birisi olarak maceralarında sana yardımcı olacak element güçlerine sahipsin. Yanıtını asla bilemeyecek olsam da bizim gibi fanileri nasıl gördüğünüzü merak etmeden duramıyorum.

Kahramanların ve Yakshaların Rex Lapis'in yanında savaştığı, devasa kayaların ikiye bölünerek dağların yaratıldığı, denizlerin yaratılması için gökyüzünden devasa kayaların düştüğü eski zamanlarda tanrıların fark etmediği ve görmediği bizim gibi fanilerin yeri neredeydi? Sıradan aşklarımız ve nefretlerimiz, sıradan mutluluklarımız ve trajedilerimiz, sıradan başarılarımız ve elde ettiklerimiz, sıradan bağlarımız ve ilişkilerimiz... Bunlar tanrıların gözünde bir hiç miydi? Tanrıların kadim evlerine ve aklın hayalin alamayacağı manzaralara sıradan insanların gösterdiği cesaret ile erişmek mümkün değil miydi?

Rex Lapis'in henüz aramızdan ayrılmasının ardından bu soruları sormak saygısızlık gibi görünebilir...
Fakat tanrıların lütuflarını elde etme şansına sahip olmuş seçilmişlerle karşılaştırıldığında tanrıların fark etmediği biz basit faniler ne yapacağız? Biz de hayallerimizi şansımıza elde ediyoruz ve bunları yoğun geçen yaşamlarımız boyunca hayata geçirmeye çalışıyoruz. Unutulmak istemiyoruz ve bu nedenle minicik de olsa bir fark yaratmak için çok çalışıyoruz veya sıradan bir insanın cesaretiyle her gün zorlu işlerde çalışarak dayanmayı deniyoruz. Tüm bunların bir anlamı yok mu?
Yamaçların tepesinden sarkan otacıları, deprem tehlikesine karşın her gün çalışan madencileri ve yerden metrelerce yükseklikte devasa gemilere çivi çakan işçileri düşün. Bu kişilerin yaptıkları işler basit ve hatırlanmaya değmez olarak göz ardı edilecekse bazılarımızın dileklerini ve taleplerini yerine getirirken bazılarımıza kulak tıkayan tanrıların mantığını sorgulamadan edemiyorum.

Aklımda bu sorularla seni Kanyon'un derinliklerindeki bilinmezliğe ve tehlikelere doğru izliyor, basit bir fani olarak sınırlarımı zorluyorum. Bu bölgeyi "fethettiğimizi" veya "keşfettiğimizi" söyleyemeyeceğim ancak umarım en azından Kanyon'u çizdiğim ve düzenlediğim haritaya ekleyebileceğimi umuyorum. Kanyon'da gezdiğim farklı yerleri ve gördüğüm farklı manzaraları fanilere ait, bana ait isimlerle işaretlemek istiyorum.
Daha akıllıca bir çözüm olmadığı için benden sonra gelenlere ilham olmak için bunun tek yol olduğuna inanıyorum. Onlara tanrıların seçilmişi olmayan birinin ne kadar ilerleyebileceğini ve ardında ne gibi hikayeler bırakabileceğini anlatmak istiyorum.

Lütfen benim için endişelenmeyin. Yolculuğum henüz başladı. Biraz nefeslendikten sonra daha derinlere ineceğim. Yolumu aydınlattığınız için teşekkür ederim. Gücüm tükenene kadar Kanyon'un derinliklerine ilerlemeye devam edeceğim.
Sevgili takım arkadaşlarım, size bol şans dilerim.
Umarım gelecekteki yolculuklarımızda bir kez daha karşılaşırız.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

TopButton