Karahindiba Denizindeki Tilki (X)

Karahindiba Denizindeki Tilki (X)
Karahindiba Denizindeki Tilki (X)NameKarahindiba Denizindeki Tilki (X)
Type (Ingame)Görev Eşyası
FamilyBook, Karahindiba Denizindeki Tilki
RarityRaritystrRaritystrRaritystrRaritystr
DescriptionHüzünlü ayrılık vakti geldi çattı. Tilki annesine, öğretmenine ve karahindiba denizine veda ediyor.
Verilen sözü tutmanın zamanı geldi. Karahindiba Denizindeki Tilki: 10. Bölüm.

Item Story

Küçük tilki, yürürken bize el sallamaya devam etti. Küçük, beyaz bir nokta haline gelene ve karahindiba tarlasına karışıp yok olana dek yavaşça küçüldü, küçüldü, küçüldü...
O gittikten sonra anne tilki bana döndü ve yaklaşmaya başladı.
Yaklaştıkça daha da büyümeye başladı.
Tam önüme geldiğinde artık insan şeklini almıştı.
Uzun ve zayıf bir kadındı, bir kuğununkine benzer incelikte boynu ve inci gibi bir teni vardı. Gözleri, su birikintisinde parıldayan değerli taşlar gibiydi; karanlıkta ise ağaçların tepelerinden süzülüp gelen ve suyun yüzeyinde yansıyan güneş ışınlarını andırıyordu.
"Ne güzellik ama. Adını hatırlayamasam da uzun zaman önce aşık olduğum kadına çok benziyor. Gözleri, o olduğunu ele veriyor."
diye düşündüm kendi kendime.
Tanık olduğum onca büyüye ve dönüşüme rağmen, hiçbir şey beni onun gözlerindeki cevher benzeri parıltılar gibi büyülememişti. Bir süre, uçsuz bucaksız karahindiba tarlasında sessizce durduk.
En sonunda, kendimi daha fazla tutamadım ve konuşmaya başladım:
"Bana öğretmeyi istediğin büyü bu mu? Dönüşüm büyüsü mü yani?"
"Evet, bu. Bu uzun süreç boyunca bana ettiğin yardımlardan dolayı sana minnettarım."
Hafifçe başını eğdi, ipeksi siyah saçları nehir gibi omuzlarının üzerinden döküldü.
Küçük tilkiyle vedalaşmak, kalbimde bir boşluk yaratmış olsa da çok geçmeden bir süre sonra öğrenecek olduğum dönüşüm büyüsü düşüncesiyle heyecanla doldum.
Bu büyüde ustalaştığımda uçan bir kuşa dönüşebilecek miydim yani? Ne kadar yükseğe uçabilirdim? Belki bir balığa da dönüşebilirdim, böylece Musk Kayalıklarına gidebilirdim sonunda.
"Avlanmak için de büyü kullanabilirim!" Heyecanımı gizleyemedim. "Artık etsiz havuç yahnileri yemek zorunda kalmayacağım..."
"Öyleyse kıpırdamadan durmanı rica edeceğim senden."
Etrafımda daireler çizerek yürüyor, her geçişinde büyüyordu.
Hayır, büyüyen yalnızca o değildi. Karahindibalar da büyüyordu! O başladığında karahindibalar bileklerime geliyordu, şimdiyse bel hizamı geçmişlerdi ve ulu çınarlara dönüşeceklermiş gibi büyümeye devam ediyorlardı.
Tilkinin dev gibi olduğunu fark ettiğimde, tuhaf hissetmeye başladım.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

TopButton