| items per Page |
|
| Table of Content |
| Sınır İşareti Yazıtı |
| Sınır İşareti Yazıtı |
| Sınır İşareti Yazıtı |
Sınır İşareti Yazıtı
 | Name | Sınır İşareti Yazıtı |
| Type (Ingame) | Görev Eşyası | |
| Family | Non-Codex Series, loc_fam_book_family_6969343 | |
| Rarity |  |
| Ben Yankıların Çocuklarının büyüğüyüm, adım Traore. Bu yazıtı buraya bırakıyorum. Ben Yankıların Çocuklarının hikaye anlatıcısıyım, adım Traore. Bu yazıtı buraya bırakıyorum. Ben Yankıların Çocuklarının kalkanı ve mızrağıyım, adım Traore. Bu yazıtı buraya bırakıyorum. Amacım benden sonra gelecek olanları bilgilendirmek, atalarımdan ve Wayob'dan talimatlar almak ve bedenimdeki kırışıklıkları düzeltmek. Buraya üç teşekkür bırakıyorum: İlk teşekkürüm uzaklardaki dostlarım için. Zephaniah, Irizar, kara seli buraya, mührün olduğu yere doğru getirenler, hadi bir kadeh daha içelim... Yaptıklarınızı "kahramanlık" olarak saymamı istemiyorsunuz çünkü siz onları görevinizin birer parçası olarak görüyorsunuz. Korkak, serseri veya bir baş belası olarak bilinmeyi yeğliyorsunuz ki bir bitin Sürüngeni ısırması gibi bizi daima tetikte tutuyorsunuz. Hikayeci olarak size söz verdim, burada yalnızca doğruları anlatacağım. Siz sonsuza dek kabilemizle omuz omuza çarpışan kahramanlar ve Yankıların Çocuklarının kardeşleri olarak kalacaksınız. İkinci teşekkürüm canlarını feda etmiş olan cesurlar için. Bir kadeh daha içelim savaşçılarım çünkü Parlak Tanrı'nın ışığında ve Şefimiz Sundjatta'nın rehberliğinde yol alıyoruz, onların adına asla gölge düşürmemeliyiz. Büyük ejderhanın ağzından çıkan alevleri çalan çılgın Waxaklahun Ubah Kan'ın ruhuna dua ediyoruz. Onun için ölümüz de dirimiz de feda olsun, ancak o Hiçliğin esrarengiz büyüsünü parlak oymalarla engelleyebilir. Bir kabile büyüğü olarak savaşçıları kutsuyorum. Bir gün özgür olabilmemiz dileğiyle. Umarım ki her ölümün bir anlamı vardır, zira her yaşamın eninde sonunda döneceği bir yer var. Üçüncü teşekkürüm ise benden sonra gelip de bu yazıtı okuyacak olanlar için. Benden sona gelenler, umutlarımız için ve geleceğimiz için hadi bir kadeh daha içelim. Bunu okuyorsanız eğer durum vahim demektir, ancak korkuya kapılmanın da hiç sırası değildir. Kabilenin kalkanı ve mızrağı olarak sizi kutsuyorum. Şunu iyi bilin ki nice kanın feda edilmesiyle inşa edilen bir kale sonsuza dek ayakta kalamaz. Hiçbir şeye boyun eğmeyen ruhtur yalnızca ölümsüz olan. Nihai zaferi kazanabilmeniz dileğimle. |
Sınır İşareti Yazıtı
 | Name | Sınır İşareti Yazıtı |
| Type (Ingame) | Görev Eşyası | |
| Family | loc_fam_book_family_6969343, Non-Codex Series | |
| Rarity | |
| Ben Yankıların Çocuklarının büyüğüyüm, adım Traore. Bu yazıtı buraya bırakıyorum. Ben Yankıların Çocuklarının hikaye anlatıcısıyım, adım Traore. Bu yazıtı buraya bırakıyorum. Ben Yankıların Çocuklarının kalkanı ve mızrağıyım, adım Traore. Bu yazıtı buraya bırakıyorum. Amacım benden sonra gelecek olanları bilgilendirmek, atalarımdan ve Wayob'dan talimatlar almak ve bedenimdeki kırışıklıkları düzeltmek. Buraya üç teşekkür bırakıyorum: İlk teşekkürüm uzaklardaki dostlarım için. Zephaniah, Irizar, kara seli buraya, mührün olduğu yere doğru getirenler, hadi bir kadeh daha içelim... Yaptıklarınızı "kahramanlık" olarak saymamı istemiyorsunuz çünkü siz onları görevinizin birer parçası olarak görüyorsunuz. Korkak, serseri veya bir baş belası olarak bilinmeyi yeğliyorsunuz ki bir bitin Sürüngeni ısırması gibi bizi daima tetikte tutuyorsunuz. Hikayeci olarak size söz verdim, burada yalnızca doğruları anlatacağım. Siz sonsuza dek kabilemizle omuz omuza çarpışan kahramanlar ve Yankıların Çocuklarının kardeşleri olarak kalacaksınız. İkinci teşekkürüm canlarını feda etmiş olan cesurlar için. Bir kadeh daha içelim savaşçılarım çünkü Parlak Tanrı'nın ışığında ve Şefimiz Sundjatta'nın rehberliğinde yol alıyoruz, onların adına asla gölge düşürmemeliyiz. Büyük ejderhanın ağzından çıkan alevleri çalan çılgın Waxaklahun Ubah Kan'ın ruhuna dua ediyoruz. Onun için ölümüz de dirimiz de feda olsun, ancak o Hiçliğin esrarengiz büyüsünü parlak oymalarla engelleyebilir. Bir kabile büyüğü olarak savaşçıları kutsuyorum. Bir gün özgür olabilmemiz dileğiyle. Umarım ki her ölümün bir anlamı vardır, zira her yaşamın eninde sonunda döneceği bir yer var. Üçüncü teşekkürüm ise benden sonra gelip de bu yazıtı okuyacak olanlar için. Benden sona gelenler, umutlarımız için ve geleceğimiz için hadi bir kadeh daha içelim. Bunu okuyorsanız eğer durum vahim demektir, ancak korkuya kapılmanın da hiç sırası değildir. Kabilenin kalkanı ve mızrağı olarak sizi kutsuyorum. Şunu iyi bilin ki nice kanın feda edilmesiyle inşa edilen bir kale sonsuza dek ayakta kalamaz. Hiçbir şeye boyun eğmeyen ruhtur yalnızca ölümsüz olan. Nihai zaferi kazanabilmeniz dileğimle. |
Sınır İşareti Yazıtı
 | Name | Sınır İşareti Yazıtı |
| Type (Ingame) | Görev Eşyası | |
| Family | loc_fam_book_family_6969343, Non-Codex Series | |
| Rarity | |
| Bu eski defter nihayet bir işe yaradı! Asıl planım acemilere bizzat ders vermek ve grafitinin nasıl yapıldığını onlara tek tek göstermekti. Bu defteri bırakıyorum ki bir ara dahinin biri bunu bulup kendi kendine öğrensin! Kısacası, bendeniz tarafından bizzat tanınan bir grafiti dahisi olduğun için tebrikler! Ancak sen, görünen o ki daha önce ne bir boya tenekesine dokunmuş ne de bir kere dahi olsa bir grafiti yapmışsın... Ancak yine de bir gün bu sanatın ustası olacak ve herkes tarafından parmakla gösterileceksin! Bu arada, defterin içindekiler çok da karışık değil. Hatta senin gibi bir dahinin yaratıcı fikirler edinebilmesi için ufacık bir ipucu yeter de artar bile. Şimdiden uyarıyorum: Buradaki tüm önemli noktalar Natlan'daki grafiti ustalarını temsil etmemektedir. Yazan her şey benim kendi avangart sanat anlayışımla ilgilidir. Grafiti Derneği içerisinde dahi her türlü tarzın bir uzmanı vardır ve her tür sanat son derece kapsamlıdır! Diğer tarzları da öğrenmek istiyorsan eğer hiç sorun değil, ilerleyen zamanlarda yavaş yavaş öğrenirsin. Şimdi işimize geri dönelim. Liyue ve Fontaine gibi ulusların, temelleri iyice oturmuş ve katı öğretim yöntemlerine sahip kendi sanat okullarının olduğunu duydum. Resim yapmak onların gözünde ciddi bir disiplin olmalı. Grafiti konusunda Natlan'da bizim o kadar da katı kurallarımız yok! Standartların altında kaldı diye kimse gelip de senin fırça darbelerini eleştirmez veya spreyle boyama yaparken şekiller eğri büğrü olmuş diye kimse laf etmez. Kim veya nereli olduğu hiç fark etmez, herhangi biri sprey kutusunu alıp bulduğu herhangi bir düz yüzeye istediği grafitiyi yapabilir. Tabii tek şart, hiç kimseye bir sorun çıkarmamaktır. ... Şimdi grafitinin kökeni olan "Filojiston Oymaları", güç totemleri ve savaş ile korunma sembolleri hakkında konuşalım... Grafiti; düşüncelerini ifade edebildiğin, içindeki en naif ve saf duygularını dışa yansıtabildiğin bir resim türüdür. Senin de tahmin edebileceğin üzere, yapılacak ilk iş "duyguların" şeklini ve rengini bulmaktır. Bu yüzden yeni başlayanlardan daima Natlan'ın doğal koşullarını ve yerel adetlerini kendi gözleriyle keşfetmelerini, mevcut şekilleri ve renk paletlerini anlamalarını isterim. Yalnızca bu şekilde çok daha derin eserler yaratabilir ve derinlerdeki düşüncelerimizi güçlü grafitilere dönüştürebiliriz. Mesela, Hiçliğe karşı savaşan savaşçıları motive etmek istiyorsan sürekli "Sen yaparsın!" demek pek bir işe yaramaz. Onlara genellikle içki ikram ederiz, oturur onlarla birlikte biz de içeriz, şarkılar söyleriz ve kimse bizi izlemiyormuşçasına danslar ederiz, Hiçlikten gelen yaratıklara birlikte lanetler okuruz! Böyle yapınca savaşçılar kendilerini daha iyi hissederler ve savaşta çok daha büyük bir şevkle savaşırlar! Hiçliğe karşı koyan savaşçıları konu alan grafitiler çizerken memleketimizi son derece parlak ve renkli, savaşçıları ise güneş gibi parlak ve göz alıcı resmetmeliyiz. Natlan'ın renklerinin doğal parlaklığının gerçekte 15 civarında olduğunu varsayalım. Bu durumda, malzemeleri çok farklı bir şekilde kullanarak memleketimizin ve savaşçılarımızın renklerinin parlaklığını 50'ye çıkaran boyalar bulmak için elimizden gelenin en iyisi yapmalıyız. Hiçliğin tarafındaki düşmanlara gelince, onlar genelde lacivert, koyu mor, çeşitli gri tonları ve... Koyu pek çok renklerdedir. Bu düşmanların gerçek renklerinin parlaklığının da gerçekte 10 olduğunu varsayalım. Yapacağımız grafitide onların parlaklık seviyesi sadece 2 ile 3 arasında olmalıdır. Gölgelendirme için ise grinin tonlarını düşünmeye hiç gerek yoktur. Onları direkt siyaha boyayabiliriz. Yapacağımız grafiti, renklerin yoğun kontrastı sayesinde insanların dikkatini çekmek ve duygularımızı çok daha basit ve net bir şekilde ifade etmek için gereken temel niteliklere sahip olacaktır. Çoğu insanın bir resme en fazla 30 saniye baktığını da unutmamak lazım, yol kenarındaki duvar grafitileri için bu süre daha bile kısa. Geleneksel teknikleri kullanan, karmaşık ışıklandırma ve gerçekçi tonlarla hakiki renkleri vurgulayan resimler kesinlikle çok zariftir ancak grafitiden tamamen farklı bir türdür. ... Pekala, artık tüm detayları anladığına göre en büyük önceliğin şu anda yüzlerce kişiyi tasvir edecek şekilde ölçeklendirilmiş bir "Gece Nöbeti Savaşları" grafitisi yapmak. Maksat pratik olsun. Şaka şaka. Yoğun renkler tek başına yeterli değildir. Aşırı abartılı hatları güçlü çizgilerle boyayabilmek ve aynı zamanda bunların tanınırlığını da en üst seviyede tutmak gerekir. Bir şey yeterince düz görünüyorsa onu dümdüz bir çizgi olarak çizebiliriz. Çıkıntıları olan bir şeyi bıçak gibi keskin hale getirebiliriz. Korkunç! Bir figürün dinamik bir yapısı varsa, mesela silahını çekmeye hazırlanırken destek almak için geriye doğru yaslanıyorsa, o zaman o figür tamamen gerilmiş bir yay gibi esnek bir eğriyle çizilir... Her türlü düşmana karşı savaşırken, kollarını sürekli sallayarak ve kılıcını sayısız kere savurarak göğüs göğüse savaşmaya alışmışsındır. Bir düşmanın çılgınca bir hamle yaptığını gördüğünde, onun beline veya boynuna ne olacak diye endişelenir misin? Hareketlerinin çok daha abartılı olabileceğini düşündün mü? Her neyse, benim grafiti anlayışıma göre bir poz ne kadar aşırıya kaçıyorsa, yani ne kadar "dinamikse" o kadar denemeye değerdir. Sonuçta, insanların gözü resimlerde gerçekçiliği ve estetiği arar. Bu iki tarz uzun yıllar boyunca iyice olgunlaştı ve iyice sıradanlaştı. "Avangart" ve "yeni akım" unsurlarından biri de daha önce hiç kimsenin denemediği ifade yöntemlerini keşfetmektir. Şunu asla unutma! Hatları abartabildiğin kadar abart, çizgileri de olabildiğince güçlü çek! ... İki önemli nokta hakkında tüm söyleyeceklerim sanırım bu kadar. Yüz özellikleri oranının estetik açıdan ne kadar çekici olacağı veya nesnelerin şekillerinin ne kadar doğru olacağı gibi ayrıntılara gelecek olursak... İlk başlarda bu kadar ayrıntıya dalmaya gerek yok. Çizim yaparken pratik yapmak için bolca zamanımız olacak! "Avangart" ifadeyle başla, genel kompozisyon oluşturma becerilerini geliştir, sonra devamlı grafiti yaparak kendine en uygun olan yöntemi bul! Şimdilik bu kadar. Diğer önemli konulara sonraki aşamada değiniriz. Pratiğe dökme sürecinde herhangi bir büyük sorunla karşılaşırsan istediğin zaman Gece Rüzgarının Ustalarındaki Grafiti Derneği merkezine gelerek beni bulabilirsin! |
Even better if she is a support we can play as a DPS (even if average results) like I do with Nilou...